Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

Yaren Uysalweb15.09.2021

Hatırlayalım. Hatırlayalım. İran devriminden sonra öncelikle İranlılar Türkiye’ye sığındı. Daha sonra Saddam’dan kaçan Iraklılara kucak açıldı. Henüz Suriye’de çıkan iç savaşın izleri silinememişken, şimdi de Afganlar… Öncelikle belirtmek isterim ki, bu yazıyı kaleme almamın amacı mültecileri aşağılamak, kaderlerine terk etmek veyahut ötekileştirmek değildir. Tersine bu konuda Dünya’da ve özellikle Avrupa’da yürütülen burjuvazi, iki yüzlü ve samimiyetsiz politikalara dikkat çekerek onları eleştirmektir. UNHCR’nin ilgi alanına giren milyonlarca mülteciyi barındıran Türkiye Cumhuriyeti, Dünya’da en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke olmayı sürdürüyor. Konu Avrupa Birliği’ne giriş olunca kapıda oyalanan Türkiye Cumhuriyeti, sığınmacılara gelince, Avrupa Birliği tarafından en ön sıradan içeri davet ediliyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne tabiri caizse “sınır güvenlik görevlisi” muamelesi yapan Avrupa, her zamanki gibi uluslararası arenada vicdan temizliğine, Avrupa Birliği Fonu’ndan ayırdığı “sus payı” niteliğindeki bütçe ile başladı. Konuyla ilgili yapılan açıklamalar ve yürütülen politikalar, mültecileri Avrupa Birliği topraklarından uzak tutma amacını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Avrupa Birliği üye ülkelerinin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin “üst akıl” edasında açıklamaları ve talimatları, kendi topraklarının dışında yaşanacak mülteci akınından kaynaklanan demografik yapı dengesizliğini umursamadıklarını ve üstlerine düşen küresel sorumluluğu görmezden geldiklerini gözler önüne seriyor. ABD, Afgan mültecilerin kabulü için mültecilerin öncelikle üçüncü ülkelerde(aralarında Türkiye de var) 12-14 ay yaşamaları şartını, Türkiye Cumhuriyeti ile bir mutabakat olmaksızın açıklamış ve Türkiye’yi hedef göstererek, iç işlerine karışmıştır. Belçika Devlet Bakanı Mahdi, Almanya, Hollanda, Danimarka, Yunanistan ve Avusturya devletleriyle, Afgan mülteci akınına karşı endişelerini Avrupa Komisyonu’na bildirerek, sınır dışı kararlarının devamını talep etti. Bu talep iadelerin durdurulmasının daha fazla Afgan vatandaşı Avrupa’ya gelmek için yüreklendireceğini mazeret ediyordu. UNHCR ise bu iadelerin “şimdilik” askıya alınmasını “tavsiye” etmekle yetindi. Bakan Mahdi, Afgan mülteciler için komşu ülke bile olmayan Türkiye Cumhuriyeti’ni işaret ederek “kendi bölgelerinde” kalmaları çözümünü sundu. Benzer bir skandal açıklama Avusturya Başbakanı Kurz’dan geldi. Estonya Başbakanı “lütfederek” 10 Afgan mülteci yerine 30 Afgan mülteci kabul edeceğini açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un sözlerinden, endişe verici olanın insani dram yerine büyük çaplı göç akışı olduğu anlaşılmaktadır. Almanya, İngiltere, Fransa ve Kanada gibi devletler, aralarında insan hakları aktivistleri, gazeteciler, avukatların bulunduğu kitlenin tahliye edilmesi gerektiği belirtti. Tahliye edilmesi gerektiği düşünülen kitle, yalnızca belli sınıflara ait olan ve belirli “kriterlere” uyan insanlardan oluşuyor. Bu açıklamalar bile mecburi sığınmaya ihtiyacı olan insanların ayrımcılığa uğradığını ve Avrupa’nın üstlendiği sorumlulukların yetersizliğini ortaya koyuyor. Bir hukuçu adayı olarak görüşüm, Avrupa’nın, mültecilere karşı benimsediği aşağılayıcı, ötekileştirici, kendini üstün gören tutumunun, Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi’nin de temeli olan “hümanizme” ters düştüğüdür. Bildirgenin 14. maddesinde yer alan ayrımcılık yasağı gereğince, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum ayrımı olmaksızın herkesin sözleşmede yer alan haklardan faydalanması ön görülür. 3. maddede yer alan işkence yasağı da yalnızca fiziksel işkenceyi değil, aynı zamanda aşağılayıcı muameleleri de engellemeyi amaçlamaktadır. Avrupa, bu tutumuyla mültecileri “küçük düşürücü muamelelere” maruz bırakmaktadır ve bildirgeye aykırı davranmaktadır.Coğrafya bilgisinden uzak ve empati yoksunu bu açıklamalar, Avrupa’nın kendini her şeyden üstün gören, bencil politikasını gözler önüne sermiştir. Ayrılan bütçelerin, sığınmacıları kabul eden devletlerde ortaya çıkan kültür çatışması ve dengesiz nüfus artışı karşısında pek bir kıymeti yoktur. Bu dengesiz dağılım, ülkelerin demografik yapısını bozacak ve bunun sonucunda “küresel olumsuz bir etki” ortaya çıkacaktır. Sığınmacıları yerleştirmek için uygun bölge olarak görülen Türkiye Cumhuriyeti’nin hedef gösterilmesi sonucu kaçak giriş yapan ve herhangi bir kaydı bulunmayan mültecilerin demografik yapıyı bozması, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti için değil, Avrupa için de büyük tehlike haline gelecektir. Avrupa, çok geç olmadan yalnızca “bütçe” ayırmanın yeterli olmadığını anlayarak, sorumluluğunu üstlenmelidir. Adlarına karar verilen, aşağılanan, istenilmeyen mültecilerin önce “insan” olduğu, aynı havayı soluduğumuz ve aynı gezegeni paylaştığımız unutulmamalıdır. Çözüm, durumun küresel bir sorun olduğunun kabulü ile başlayacak ve Dünya çapında adil bir görev dağılımı ile gerçekleşecektir. Avrupa benimsediği dış politikayı, evrensel değerleri göz önüne alıp, empati ile yoğurarak en kısa zamanda değiştirmediği takdirde, bana dokunmayan yılan bin yaşasın paralelindeki sığınmacıların Avrupa topraklarına girişini engelleyen politikalar benimsemek, Avrupa’yı “kırılmaz cam bir fanusun” içine almayacak, aksine ilerleyen zamanlarda önü alınamaz ağır bedeller yaratacaktır.

Kemal Sayar’dan “İnsanın Huzur Arayışı“ konferans
10.04.2024 Prof. Dr. Kemal Sayar, Avusturya'nın başkenti  Viyana'daki Yunus Emre Enstitüsünce (YEE) düzenlenen "İnsanın Huzur Arayışı" başlıklı bir konferans verdi. Prof. Dr. Kemal Sayar, Avusturya'nın başkenti  Viyana'daki Yunus Emre Enstitüsünce...
40 yılda 1.783 kalp nakli
10.04.2024 Anestezi uzmanı Edda Tschernko, 40 yıl önce Viyana'da ilk kez yaşanan anı "Yeni bir vücutta bir kalbin atmaya başlaması mistik ve çok güzel" diye tanımladı. Bu, 1.783 işlemden oluşan bir başarı öyküsünün başlangıcıydı.Anestezi uzmanı...
OLG doğruladı: Ö-Bilet hizmet ücretleri yasa dışı
10.04.2024 Ö-Ticket portalı üzerinden etkinlikler için bilet satın alan herkes genellikle 2,50 Euro hizmet bedeli öder. Viyana Yüksek Bölge Mahkemesi (OLG) buna izin verilmediğini doğruladı. Viyana Ticaret Mahkemesi (HG) daha önce bu ücretin hukuka...
Ludwig: "Viyanalıların refahı için kararlı eylemleri güçlendirin"
10.04.2024 Belediye Başkanı Michael Ludwig, 28 Mart Perşembe günü düzenlenen basın toplantısında Belediye Başkan Yardımcısı Christoph Wiederkehr, Viyana Emniyet Müdürü Gerhard Pürstl, Federal Emniyet Müdürü Michael Takàcs ve Gençlik Suçları Görev Gücü...
“Türk'ün Özü, Akif’in Sözü”
10.04.2024 18 Mart’ta T.C. Salzburg Başkonsolosluğunda Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yıldönümü, Şehitlerimizi Anma Günü ile İstiklal Marşımızın Kabulünün 103. yıldönümü ve İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü çerçevesinde, STK...
Salzburg’da rüzgar enerjisi projesi
10.03.2024 2030 yılına kadar Salzburg'da 250 gigawatt saat (GWh) elektrik, özellikle kış aylarında elektrik ithalatını azaltmak amacıyla rüzgar enerjisinden sağlanacak. A10 otoyolunun Tauern Tüneli kuzey kapısı yakınında, deniz seviyesinden 2.000...
ATİB, Viyana'da iftar programı düzenledi
10.04.2024 Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB), Viyana'da iftar programı düzenledi.Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB), Viyana'da iftar programı düzenledi.İftara, T.C. Büyükelçisi Ozan...
Wiederkehr Viyana'nın öğrenim yardım merkezini ziyaret etti
10.04.2024 Viyana'nın eğitimde eşitliğe giden yolu: ücretsiz özel dersler 12.000'den fazla çocuğa ulaşıyor.Viyana'nın eğitimde eşitliğe giden yolu: ücretsiz özel dersler 12.000'den fazla çocuğa ulaşıyor.Belediye Başkan Yardımcısı ve Eğitimden...
Viyana’da 1.500 çeşme faaliyete geçiyor
10.04.2024 Viyana’da dolaşan kimsenin susuzluk çekmesine gerek kalmıyor. Bu yıl şehrin dört bir yanındaki 1.500 çeşmeden taze içme suyu sunuyor.Viyana’da dolaşan kimsenin susuzluk çekmesine gerek kalmıyor. Bu yıl şehrin dört bir yanındaki 1.500...
YAR-DER İftar Yemeği Verdi
10.04.2024 Viyana’da faliyet gösteren Akdağmadeni Yardımlaşma Derneği YAR-DER  3 Nisan’da dernek lokalinde iftar yemeği verdi. Yemekte YAR-DER Dernek Başkanı Halil Badem bir konuşma yaparak davetlilere hoşgeldin dedi. Daha sonra T.C. Viyana...
Türk Federasyon İftar Yemeği Verdi
10.04.2024 Avusturya Türk Federasyon 14 Mart Perşembe akşamı iftar yemeği verdi. 22. Viyana Merkez’de gerçekleşen iftar  Federasyon Başkanı Ali Can davetlilere hoşgeldiniz diyerek Ramazan’ın önemini belirten bir konuşma yaptı. Ayrıca 15 Mart Cuma...
Tüketici başına başarı öyküsü
10.04.2024 Tüketici yanlısı derneğin 2023 yılındaki faaliyetlerinin odağında enerji, konut, bankacılık ve finansman konuları yer aldı. AK Niederösterreich ile Aşağı Avusturya eyaleti arasındaki işbirliğinin başlatıldığı 2002 yılından bu yana...
Şirkette ırkçılık karşıtı çalışma sempozyumu düzenlendi
10.04.2024 4 Nisan'da Viyana-Erdberg'deki ÖAMTC Hareketlilik Merkezi'nde "Geçmişimin yetkinlikimle ne ilgisi var?" konulu çeşitlilik tartışma forumu düzenlendi. ÖAMTC çeşitlilik yöneticisi Nasila Berangy-Dadgar, çeşitli uzmanlarla yapısal...
Uluslararası Sıfır Atık Günü
10.04.2024 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü vesilesiyle Birleşmiş Milletler Viyana Ofisi’nde 28 Mart 2024 Perşembe günü Türkiye’nin BM Viyana Daimi Temsilciliğinin girişimi ve üst düzey temsilcilerin katılımıyla bir panel düzenlendi.  BM Daimi...
Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü kapsamında etkinlik düzenlendi
10.04.2024 “Dil ve Çokdillilik: Irkçılığa Eleştirel Bakış Açıları” konulu Viyana Belediyesi, “Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü” münasebetiyle dernekleri belediye binasında bir konferansla bir araya getirdi. Entegrasyon ve Çeşitlilik Dairesi...
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren