11.12.2024

Geçtiğimiz Kasım ayında Bakü’de gerçekleştirilen COP29 İklim Zirvesi, tüm dünyada olduğu gibi Avusturya’da da dikkatle takip edildi. Zirvede alınan kararlar ve verilen vaatler, özellikle Avrupa Birliği’nin öncü ülkelerinden biri olan Avusturya’yı yakından ilgilendiriyor. Ancak şu bir gerçek ki, hukuki düzenlemeler ve uygulamalar olmadan hiçbir sözün gerçek anlamda bir etkisi olmuyor. Bu noktada, Avusturya’nın iklim politikalarını hukuki bir çerçevede değerlendirmek önemli. 

Klimaschutzgesetz ve Yasal SorunlarAvusturya, 2023’te kabul edilen Klimaschutzgesetz (İklim Koruma Yasası) ile sera gazı emisyonlarını azaltmayı yasal bir zorunluluk haline getirdi. Ancak bu yasa, tam anlamıyla uygulanabilir ve bağlayıcı bir mekanizma sunmadığı için ciddi eleştiriler aldı. Yasada hedefler büyük: 2040 yılına kadar karbon nötr bir ekonomi yaratılması planlanıyor. Ancak hedefler kadar, bu hedeflere ulaşmak için gereken somut adımlar da önemli. 
COP29’da Finansman ve Fosil YakıtlarBakü’deki COP29 İklim Zirvesi’nde dikkat çeken başlıca gelişmelerden biri, küresel iklim finansmanı hedefinin 2035’e kadar 300 milyar dolara çıkarılması oldu. Bu miktar mevcut hedefin üç katı olsa da, Küresel Güney ülkeleri tarafından talep edilen 1 trilyon dolarlık desteğin çok altında kaldı. Bu eksiklik, özellikle gelişmekte olan ülkelerin iklim krizine karşı mücadelede yalnız bırakılabileceği endişesini artırdı. Fosil yakıtların terk edilmesi konusunda ise uluslararası bir uzlaşma sağlanamaması, Avusturya’nın bu alandaki çabalarını daha da zorlaştırabilir. Üstelik doğal gaz gibi “geçiş yakıtı” olarak görülen kaynaklar, Avusturya’nın enerji stratejisinde hala büyük bir rol oynuyor. Enerji dönüşümünü hızlandıracak yasal düzenlemeler ve teşviklerin gecikmesi, bu hedeflerin gerçekleşmesini tehdit ediyor.
Emisyon Ticareti ve Hukuki MekanizmalarCOP29’da karbonsal ticaret piyasası için yeni kurallar belirlendi. Bu kurallar, ülkelerin ve şirketlerin karbon azaltımlarını ticaret konusu yapmasına olanak tanıyor. Ancak bu mekanizmanın şeffaf olmaması durumunda, zengin ülkelerin kendi emisyon azaltım hedeflerinden kaçınarak finansman yükünü daha fakir ülkelere yıkabileceği endişesi bulunuyor. Avusturya, bu konuda şeffaflık ve bağlayıcılık talep eden ülkeler arasında yer aldı. 
Kayıp ve Zarar Fonuna Avusturya’nın KatkısıCOP29’da kabul edilen Kayıp ve Zarar Fonu, iklim krizinden en çok etkilenen ülkelere destek amacıyla oluşturuldu. Avusturya, bu fona katkı yapacağını açıkladı ancak hangi projelerin fonlanacağı ve ne miktarda destek verileceği henüz netleşmedi. Avusturya, bu süreçte örnek teşkil ederek şeffaflık ve denetim mekanizmaları önerebilir.
İklim Politikalarının Hukuki DayanaklarıAvusturya’nın iklim politikaları, Anayasa’nın çevreyi koruma yükümlülüğüne dayansa da, bu politikaların uygulanabilirliği ciddi bir sorun teşkil ediyor. Örneğin, Avrupa Adalet Divanı’nın bireylerin iklim politikalarına dava açabilmesini sağlayan kararı, Avusturya’da henüz tam olarak uygulanabilir değil. Hukuki mücadele mekanizmalarının Almanya ve Hollanda’daki gibi güçlendirilmesi gerekiyor. Örneğin, yerel mahkemelerin devletin iklim hedeflerini yerine getirme zorunluluğunu sorgulayabileceği bir sistem, Avusturya Anayasa Mahkemesi’nin aktif rol almasıyla mümkün olabilir. 
Somut Adımlar Şart Bakü’deki COP29 Zirvesi, Avusturya için bir kez daha şunu gösterdi: Küresel sözleşmeler ve vaatler, ulusal düzeyde uygulanabilir yasal düzenlemeler olmadan bir anlam taşımıyor. 
Avusturya’nın iklim mücadelesinde lider bir ülke olabilmesi için: 1. Fosil yakıtların terk edilmesi konusunda bağlayıcı bir takvim belirlenmeli. 2. Yenilenebilir enerji yatırımları daha agresif bir şekilde teşvik edilmeli. 3. İklim politikalarının şeffaflığı ve denetimi için hukuki mekanizmalar güçlendirilmeli.4. Küresel finansman mekanizmalarının adil bir şekilde yönetilmesine liderlik edilmeli. 
İklim kriziyle mücadele, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda hukuki ve sosyal bir sorumluluk. Güçlü düzenlemeler olmadan ne COP29’un vaatleri ne de ulusal hedefler gerçek anlamda bir dönüşüm sağlayabilir. Avusturya’nın geleceği, sadece politikacıların değil, aynı zamanda hukukçuların, yargının ve vatandaşların elinde şekillenecek.

Ausgabe: 279 / 15.01.2025 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 12.02.2025
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren