13.05.2020
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yaşamımıza sil baştan döneceğiz. Kriz sonunda bireyler, toplumlar ve ülkeler gücü ve kaynakları tükenmiş olarak ortaya çıkacak. Yaşadıklarımız ve gelecekte yaşayacaklarımız ancak bilim-kurgu filmlerinde olurdu. Düştü, gerçek olacak ne yazık ki...Korona'dan önce (K. Ö) ve Korona'dan sonra (K. S) diye konuşacağız, yazacağız bundan böyle. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yaşamımıza sil baştan döneceğiz. Kriz sonunda bireyler, toplumlar ve ülkeler gücü ve kaynakları tükenmiş olarak ortaya çıkacak. Yaşadıklarımız ve gelecekte yaşayacaklarımız ancak bilim-kurgu filmlerinde olurdu. Düştü, gerçek olacak ne yazık ki...Korona'dan önce (K. Ö) ve Korona'dan sonra (K. S) diye konuşacağız, yazacağız bundan böyle.
İnsanlık daha önce de çok acı badireler atlattı. Ama bu kez iyice ayrışacağız, sosyal alışkanlıklarımız ötelenecektir. İşimizi, ekmeğimizi kaybedeceğiz. K. Ö'ki iş yerleri, firmalar çoğunlukla yok olacaktır. İnsanlık travma geçirecek. Yeni tip iş yerleri, farklı para kazanma yöntemleri karşımıza çıkacaktır. “Altta kalanın canı çıksın.” mantığı egemen olacaktır. Kısaca, hastalığın pençesinden kurtulduğumuza sevinemeyeceğiz ne yazık ki... Salgınla mücadele aşı bulunana kadar devam edeceğe benziyor. Virüs, can almaya decam edecek, özellikle virüsün ağır darbe vurduğu coğrafyalarda ekonomik sıkıntılar baş gösterecektir. Gelirler düşecek, işsizlik artacaktır. Asgari ücretle yaşayanlar, işsizler ve yoksullar önemli ölçüde yara alacaklardır.
Ülkelerin, salgının ekonomi üzerindeki etkilerini frenlemek için acil önlemler alması gerekmektedir. Uluslararası işbirliği zaman kaybetmeden hayata geçirilmelidir. Milyonlarca insan iş ve ekmek isteminde bulunacaktır. Bu istemin savsaklanmaması gerekmektedir. Sonuçları çok ağır olabilir.Bunun yanı sıra, çekirge istilâları, seller, orman yangınları, kuraklık ve susuzluk, depremler, kasırgalar insanlığın yaşama direncini kıracaktır. Örneğin, bu yaz aşırı derecede sıcaklar göreceğiz. İnsanlık büyük sınavlardan geçeceğe benziyor. Bu duruma gelmemizde bir insanlığın suçu oldukça büyüktür. Belki de, hor kullandığımız, ihanet ettiğimiz ve dengesini bozduğumuz gezegenimiz bizden hesap soruyor. Bundan sonra neler göreceğiz? Satın alma furyası başlayacaktır. Zayıf ve güçsüz işletmeler yok olacaktır. Elinde parası olan, çağa uygun firmalar kuracaktır. Taşınmazlar ve işletmeler el değiştirecektir.
Bu kaos ortamında milyonlarca insan aş-ekmek derdine düşecek, acılar yaşanacaktır. Denge bozulunca, herşey çorap söküğü gibi sökülecektir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yüzyıllardır insalık çok büyük acılar yaşamıştır. Ama, şu da bir gerçek ki; insanlık, yaşadığı acılardan dersler çıkararak ilerlemeler kaydetmiştir. Korona, ırkçı ya da bölgeci bir virüs değil, bu gerçek. Herkese eşit uzaklıkta, eşitlikçi. Sınırları da ortadan kaldırdı. Farkında mıyız bilmiyorum ama insanlığı hizaya getirdi. Çağ atlattı insanlığa. Bu gidişle, çağı yakalayanlar ayakta kalacaktır. El birliği edenler ve dayanışma içinde olanlar başarı elde edeceklerdir. Okyanuslarda maske korsanlığı devri bitecektir. (K. S) dijital uygarlık dönemi başlayacaktır. İnsanlık olarak bu uygarlıkta yerimizi alacağız. Ama, doğa anayı ağlatmadan...
Belki de insanlık için bu son şans olacaktır. Herşeyi tekrar, tekrar düşüneceğiz. Sözcükleri, cümleleri kıvamında pişirerek kullanacağız. Tortulardan, dogmalardan, vurdum-duymazlıklardan arınmış yepyeni bir dünya kurmak bizim elimizde. İnsanoğlu, yeni düzende doğanın ve toplumun zorunlu yasalarını tanırsa, sınırsız özgürlük kazanır. Eğer bunları bilmezse ve tanımazsa, doğanın tokadını yer, başına onulmaz belâlar, sıkıntılar gelir.
Unutmayalım ki, başka gidecek yerimiz yoktur. Her türden dogmalara karşı özgür, ön yargılardan ve alışılmış bulgulardan bağımsız, bilimsel ve çağdaş düşüncelere inanmış, doğa tutkunu yeni kuşaklar gelmesi için uğraş vermeliyiz. Bunlar, dünyanın geleceği için sağlam teminatlardır. Yeni dünya bunu gerektiriyor.
Share this with your friends: