Merve İNCE

merve2023

17.01.2023

Toksik ilişkiler:

Toksik kişileri fark etmeye en yakınımızdan başlayalım. Hep arkadaş ya da tanıdıkların toksik kişiler olabileceği varsayılır,  bu kim olursa olsun, ister en yakın çekirdek aileniz ya da akrabalarınız. Size kendinizi kötü hissettirerek manipüle eden ve bunun farkında olmadan zarar veren tüm herkes buna dahildir. Nasıl enerji kaçmasına sebep olduğu fark edilemez bile.Toksik kişileri fark etmeye en yakınımızdan başlayalım. Hep arkadaş ya da tanıdıkların toksik kişiler olabileceği varsayılır,  bu kim olursa olsun, ister en yakın çekirdek aileniz ya da akrabalarınız. Size kendinizi kötü hissettirerek manipüle eden ve bunun farkında olmadan zarar veren tüm herkes buna dahildir. Nasıl enerji kaçmasına sebep olduğu fark edilemez bile.Toksik insan, genellikle kendi başarısızlıklarını ve kendi mutsuzluklarını karşısındaki kişiyi ayna olarak görüp yansıtan kişidir. Çoğu zaman sadece bununla da yetinmez. Mutsuz etmek, üzmek, dibe çekmek için elinden ne geliyorsa yapar. Çıkarı için zarar vermekten de asla çekinmez.Sınırlarımızı çizelim. İstediğimiz kadarıyla alanımıza ve hayatımıza girmelerine izin verelim. İzin verdiğimiz kadar bizi üzebilirler! Bunu unutmayalım. Takdir ve onayı dışarıdan beklemeyelim. Bize uygun olmadığında HAYIR diyebilelim. Özgürce olmak istediğimiz kişi gibi var olalım ve bunun için özür dilemeyelim.Peki, ilişkimizin toksik olduğunu nasıl anlarız?Eğer ki toksik akrabalar ve arkadaşlıklar ise: sürekli kendinizi kontrol altında hissederseniz. Her partner-ilişkinin bir dengesi vardır ve bi konu üzerine tartışmak, fikir almak-vermek gayet doğaldır, yaşanan problemlerin sonuçları o ilişkiye özeldir. Ancak bazı durumlar ve davranış kalıpları vardır ki kişinin toksik ilişki içinde bulunduğunun sinyallerini verir.Bu ilişkide manipülasyon çok fazladır. Bu manipülasyonlar; dalga geçerek, şakaya vurarak ya da sizi ezerek gerçekleşir. Bir yerden sonra siz, artık kendinizi yetersiz ve kusurlu hissedersiniz. Tepkinizi ortaya koyduğunuz durumlarda da partneriniz, sizi düşündüğü veya sevdiği için bu şekilde davrandığını iddia edebilir. Toksik bir ilişkide her zaman aldığınızdan daha fazlasını verirsiniz, bu da  kendinizi değersiz hissetmenize sebep olur.Öz güveninizin zamanla zarar gördüğünü fark edersiniz. O kişiyle vakit geçirdikten veya konuştuktan sonra kendinizi depresif, öfkeli tükenmiş ve yorgun hissedersiniz. Uykunuz gelir, durmaksızın bi düşünceli hal seyirir. Birbirinizin içindeki en kötünün ortaya çıkmasına sebep olursunuz. Sürekli kendini suçlamak ve eksik olduğunu düşünmek, en büyük etkenlerden biridir. Partneriniz olan kişi, empati yeteneğinden yoksundur. İlişkinizde duygu ve ihtiyaçlarınız önemli değildir. Odak noktası kendisidir ve kendi ihtiyaçları çerçevesinde hareket eder.Bu kişiler kendi çıkarları için rahatlıkla yalan söyleyebilir. Daha önce söylediği bir sözü bugün reddedebilir ve siz durumu neden yanlış hatırladığınıza dair kendinizi sorgularken bulabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın: hiç bir zaman memnun olmayacaktır.Toksik ilişkide yaşayan partner: suçlayıcı, kıskanç, negatif, bencil, eleştirel, güvenilmez, saygısız, aşağılayıcı, istismarcı, şüpheci.Sağlıklı ilişkide olan partner: motive edici, sevgi dolu, olumlu, fedakar, cesaretlendirici, merhametli, güvenilir, şefkatli, saygılıBize zarar verdiğini bildiğimiz bir ilişkiye neden devam ederiz?Herkesin ilişki anlayışı birbirinden farklıdır ancak; toksik ilişkiye maruz kalan kişilerde bazı düşünce kalıpları, toksik ilişki bağımlılığını beraberinde getirir.Kişi toksik ilişkisini bitirmeye yaklaştığında, ilişkisinde geçen zamanın boşa gideceği harcadığı emeğin gibi yanlış bir düşünce mantığına sahip olabilir. Onca zaman dayandım, suan herşeyi değiştirebilirim, daha kötü ne olabilir? Acaba hala düzelir mi? Ben ne yaparsam bu ilişkiyi kurtarırım? Gibi düşünceler içerisinde çıkış noktası arayabilir. Bazen de vicdanı olarak aşırı hassas davranılır. “Şimdi bende gidersem ne yapacak? Bir tek bana tutunuyor, O’na yardımcı olabilirim, O’nu değiştirebilirim, geçtiğimiz 5 yılı değiştiremedim ama 6. Yılı değiştirebilirim’’ gibi düşünceler içerisine girilebilir.Başka bir yaygın düşünce kalıbı; ‘’kimseyle bir daha bu kadar yakın olamam‘’ , ‘’kimse beni onun kadar sevemez.‘’ Gibi düşüncelerdir. Burada partner karşısında insanın yarattığı özgüven eksikliği yaşayabilir  ve onun davranışlarında sevgi kırıntısı bile arayabilir. Diğer bir sebep ise; mahalle baskısıdır. Boşanmış olmak, arkadaş veya akrabalarla küs olmak toplum tarafından olumlu karşılanmaz. Eğer kişi, böyle bir düşünceye sahipse, etraftan olumsuz tepkiler almamak için ilişkisine devam etmek zorundaymış gibi hissedebilir.Aslında bu davranışlar sevgiden değil; kişinin kendi korku, kaygı ve yetersizlik duygularından dolayıdır. Bu eksiklik kendi seçtiği partnerinin onda zedelendiği özgüvenidir.Toksik bir ilişki nasıl biter?Evet, ilişkilerin normale dönmesi mümkündür fakat çok gerçekçi bi bekleyiş değildir. Böyle bir ilişkinin düzelme olasılığı da vardır, fakat bu olasılık büyük bir ANCAK kelimesini beraberinde getirir. Toksik bir ilişki ancak her iki kişinin isteğiyle; açık bir iletişim, dürüstlük, kendini yansıtma ve birlikte üstesinden gelmeye eşit derecede kararlıysa değişebilir.Duygularınıza ve hissettiklerinizi daima güvenin. O kişiyle birlikteyken nasılsınız? Bu soruya cevap vermek için acele etmeyin ve içten bir cevap verdiğinizden emin olun. Onun yanındayken kendinizi sevilmiş ve mutlu mu hissediyorsunuz yoksa sürekli eleştiriliyor ve kendinizi ve bazı şeyleri sürekli açıklama hissiyatı mı?Kendinize karşı dürüst olun ve daha fazla kendinden ödün vermek sonraki süreci daha da zorlaştırır.  Evet, belki bu ilişkiye çok fazla zaman, emek ve enerji harcadınız. Belki bu ilişki adına çok umutluydunuz fakat eğer yukarıda bahsettiğimiz işaretleri ilişkinizde görüyorsanız bu ilişki size iyi gelmiyor demektir. İki taraf da inanmadan ve tam bir çaba harcamadan bir gün değişecek düşüncesine kapılmak, yalnızca toksik ilişkiden kaynaklanan korku hislerinin ve potansiyel depresyon ihtimalinin artmasına sebep olacaktır.Toksik bir ilişkinin işaretlerini fark etmek, bunları kabul etmek ve kabul etmeye devam etmek size o ilişkiden ayrılmanız için gereken gücü verebilir.
*Toksik: Canlıların hücrelerine saldıran ve içinde eser miktarda zehir bulunduran tüm maddelere toksik denir. (Orijinal hali ''toxic'' şeklinde yazılan kelime, dilimize İngilizceden geçmiştir.) Toksik insan: Bu kelimede toksik mecazi anlamda kullanılmıştır. Davranışları ya da sözleri karşı tarafın motivasyonunu düşüren kişiler toksik insan şeklinde tanımlanır.

13.12.2022

Ne yazıkki günümüzde kadına yönelik şiddet artmaktadır. Şiddete götüren sebepler ne olursa olsun kabul edilmemesi ve engellenmesi gerekmektedir.
Şiddetin her türünün öğrenilmiş bir davranış biçimi olduğunu biliyor muydunuz? Hepimizin içinde yatan öfke ve sinir duygusu var. Ancak bunun şiddete dönüşmesi için önceden şiddete maruz bırakılmış ya da şiddetie tanık olunmuş olması gerekir. Kadına şiddet konusu da genelde böyledir. Görmek ve şahit olmak yeterlidir öğrenmek için. Çocukluğunda şiddete maruz kalmış ya da babası annesine, abisi kız kardeşine şiddet uygulayan bireylerin kadınlara şiddet uygulama ihtimali artmaktadır. Kadına yönelik şiddet her toplumda, her kültürde, her eğitim düzeyinde, her gelir düzeyinde vardır. Kadına şiddet uygulama eğiliminin en büyük sebeplerinden birisi yetiştirme biçimidir. „Erkek ne derse o yapılcak, kadınlar erkeklerin her dediğini yapmak zorunda ve erkeklere hizmet etmek için vardır“ gibi düşüncelerin baskın olduğu aile yapısından gelmek büyük bi etken ve risktir. İstedikleri her şeyi yaptırabilme hakkına sahip oldukları düşüncesine giren erkekler psikolojik ve fiziksel şiddeti normalleştirebilirler.
Bu kabul edilemez davranışın altında yatan nedenleri ise şöyle sıralayabiliriz:
Manipülasyon:Başkalarını kontrol etmek ve isteneni almak için şiddete başvuran kesim oldukça fazladır.Uğradıkları manipülasyola beraber zihinleri karışan kadınlar ne yapçağını bilmediği için yaşadıkları şiddet sona ersin diye karşıdakinin istediklerini gerçekleştirebilirler. Şiddet uygulayan kişiler de davranışlarının sonucunda istediklerini elde ettikleri için şiddet davranışını sürdürmeye devam ederler. Şiddete maruz kalan kişiler de sıkça manipülasyon uğradığı görülmektedir. Davranışın dışında fiziksel şiddet uygulanacağına dair sözel tehditlerin de psikolojik şiddet olarak sıkça kullanılır. Tehditlerden korkan bireyler ne yapacaklarını bilemeden karşıdakinin istediklerini yerine getirmek zorunda kalırlar.
Alkol tüketimi ve psikolojik rahatsızlıklar:Bazı psikolojik rahatsızlıklar ve alkol tüketimi kişinin şiddet uygulama dürtülerini daha aktif bir hale getirebiliyor. Bu faktörler genelde diğer faktörlerin de etkisiyle oluşan sebeplerden birisidir. Her alkol tüketenin ya da her psikolojik rahatsızlığa sahip olan kişinin şiddete meyilli olduğunu söyleyemeyiz. Ama tetiklemesi için yeterlidir. Fakat kadına şiddet konusunda başkalarından görerek öğrenilmiş davranış olması ya da yetiştirilme biçimi gibi sebeplerle birleşince durum değişebiliyor. Benzer şekilde psikolojik rahatsızlığı olan bireyler de iç güdüsel davranışlara eğilimli oldukları için düşünmeden öğrendikleri şiddeti uygulayabiliyorlar.
Kadına yönelik şiddetin etkileri ve sonuçları:• Fiziksel: Yaralanmalar, cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar, düşük, baş ve karın ağrısı, ilaç-alkol bağımlılığı, mide rahatsızlıkları.• Ruhsal-zihinsel: Anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları, uyku bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu …• Ölümcül: İntihar ve cinayet.
Son durum ve yapılabilecekler:• Erkeklerin çoğu argo konuşmayı ve küfretmeyi normal olarak kabul ediyor. Şiddet “erkekliğin göstergesi” gibi görülüyor. Bu yanlıştır, buna izin vermeyin.• Kadına yönelik şiddet yaşamımızın ne yazıkki bir gerçeğidir ve hem aile bireylerini, hem çocukları, hem de toplumu önemli ve büyük ölçüde etkiler. Aile eğitim, ekonomik, hukuksal yönlerden güçlendirilmeli ve korunmalıdır. Bunun için aile danışmanları, psikologlar, sosyal çalışmacılar yardımcı olabilir.• Kültürümüz kadına yönelik şiddeti tolere ediyor. Kadınların bir bölümü şiddet görmeyi hak ettiğini, erkeklerin bir bölümü şiddet uygulamayı hak olarak görüyor. Kültürel değerlerimizin bu yönde yozlaşmasını önlemeye yönelik girişimlerde bulunulmalıdır.
Şiddet hiçbir şekilde mazur gösterilemez. Şiddet hiçbir şekilde bir sevginin veya değer vermenin kanıtı değildir. Şiddet hiçbir şekilde sevginin dili değildir.

09.11.2022

Çocuk-ebeveyn ile yaşanan Çocuk-ebeveyn ile yaşanan çatışmalar ve çatışmaların çözümü

Doğru iletişim – çocuğum bana ne söylemeye çalışıyor?Doğru iletişim – çocuğum bana ne söylemeye çalışıyor?
Çocuklarla ortaya çıkan kavgalar ve sorunlar genelde yanlış iletişimden kaynaklanır. Anne karnında kalp atışları duyulduktan sonra başlayan iletişimle beraber tüm yaşanan duygular bebeğe de sirayet eder. Annede oluşabilecek depresyon, endişe ve uyum problemleri, bebeğin etkilenmesine sebep olur. Bu yüzden hamilelik döneminin sağlıklı ve rahat psikoloji ile geçirilmesi gerekir.Şimdi biraz çocuk-ebeveyn çatışmalarını düşünelim:Çocuğun kurallara uymak istememesi.Ailelerin çocuklarından beklentilerinin yüksek olması.Çocuğun laptop/tablet ile çok fazla zaman geçirmek istemesi.Ancak her ne olursa olsun, her kötü davranışın arkasında ebevenylerin keşfetmesi gereken bir sebep vardır.Ebeveynlerin çatışmaya sebep olan sorunu çocuklarından dinlemeleri ve anlamaya çalışmaları sorunun çözümü için ilk adımdır. Çocuklarla iletişime geçerken suçlamak “herzaman aynısını yapıyorsun”, bağırmak “sen hep aynısın”,  cezalandırmak “hiçbiyere gitmiyorsun”, yerine sakin bi dille konuşmalı ve kendilerinin ne düşündüğünü ve ne hissetttiğini uygun güzel bir dille anlatmalıdırlar.Çocuklar bilinçli şekilde yanlış yaptıklarının farkına varamayabilirler. Eğer çocuğunuzla iletişim kurmakta zorlanıyorsanız, onunla aynı göz hizasına gelerek durumu açıklayabilirsiniz. Gözlerinin içine bakarak kuracağınız iletişimle beraber çocuğunuzla sağlıklı bir bağ oluşturursunuz. Uzaktan ve umursamazca dinlemek, onları sizden uzaklaştırır ve bağ kuramazsınız. Çocuğunuzun kendini sevilmeyen ve değersiz bir varlık gibi hissetmesine izin vermeyin.Anne ve babanın dikkat etmesi gereken hususlar şunlardır:İyi bi dinleyici olun ve çocuğunuza inanın.Çocuğunuza örnek olun ve evde iyi davranışlar sergileyin.Beraber etkinlikler planlayıp, çocuğunuzunda fikrini alın.Evde kitap okuma saatleri oluşturun. Kitaptaki karakterin davranışlarını tartışın. Çocuğunuzun günlük rutin sorunlarını tek başına çözmesine izin verin, özgüven ve cesaret aşılayın.İletişimi kolaylaştırmak için net ve anlaşılır bi dil kullanın. Bu öyle değil yerine, istemiyorum bunu yapmanı diyebilmek çok önemlidir.Tüm bu soruların cevaplarını verdikten sonra herkesin memnun kalmasını da beklemeyin. Ebeveyn olarak vereceğiniz kararlar her zaman çocuğunuzun hoşuna gitmeyebilir. Bu gayet normaldir. Eğer yolunda gitmeyen şeylerle karşılarsırsanız, çocuğunuzdan özür dileyebilir ve bir dahaki sefere daha iyisini yapmaya çalışabilirsniz. Hem kendinizin hem de karşınızdakinin duygularını asla yok saymayın, böylece çocuklar ciddiye alındıklarını hissederler. Sevginin ilk vazifesi dinlemektir.Benim de kaleme aldığım “Çocuk yetiştirme sanatı” kitabı, Ladın yayınlarında çocuk hikayesi-öykümle, okumak ve okutturmak isteyen anne babalar e-mail yoluyla benimle iletişime geçebilir veya Türk sitesi olan D&R`dan sipariş verebilirler. Birçok genç kadın ve anne yazardan oluşan kitap, samimi bir dille yazılmış, gerçek hikayeler ve çocuklara dair bilgilendirmeler içeriyor.Çocuk doğurmak ve bakmak samimiyet ister, ilgi ister, gerçek aşk ister, merhamet ister. Evlilik çatısı altında oluşturacağınız güvenle çocuğunuzun gelişimine en iyi katkıyı sağlarsınız. Ebeveynlerin birbirlerine olan tutumları da aynı şekilde çocuklar için çok önemlidir. Problemsiz değil problemleri konuşabilen bir aile olabilmek önemlidir.

Ausgabe: 277 / 08.11.2024 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 11.12.2024
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren