14.04.2021

Amerikan emperyalizmi ve ardılları Orta Doğu'yu kan gölüne çevirmek için 7 trilyon dolar harcadı. Bu da göstermiştir ki, Orta Doğu Amerika'nın Vietnam'dan sonra en büyük yenilgisidir. Son kertede şansını PYD ile denemek istiyor. Çünkü, İsrail böyle buyurmaktadır.Amerikan emperyalizmi ve ardılları Orta Doğu'yu kan gölüne çevirmek için 7 trilyon dolar harcadı. Bu da göstermiştir ki, Orta Doğu Amerika'nın Vietnam'dan sonra en büyük yenilgisidir. Son kertede şansını PYD ile denemek istiyor. Çünkü, İsrail böyle buyurmaktadır.PYD ile baskı altında tuttukları Fırat'ın doğusunda, halk öfkeli ve patlama noktasına gelmiştir. Zorla askere alma, zorla tünel kazma, duvar örme, vergi ödeme yöre halkını canından bezdirmiştir. PYD, Suriye'de Amerika'nın silahlı kara gücüdür, yağmalanan Suriye petrolünün bekçileridir. Bu bölgede esas amaç; ikinci bir İsrail devletçiği inşaası ve boğulan Barzanistan petrolünün Akdeniz'e ulaştırılmasıdır. Asıl savaş yeni başlıyor. Milyonlarca insan bir yerden, bir yerlere savrulacak, kan ve göz yaşı dinmeyecektir. Irak ve Suriye dörder parçaya bölünmüş durumda. Bundan Lüblan da nasibini alacaktır. Eğer domino etkisi oluşursa, sıraya İran ve Türkiye dahil edilebilir. Emperyalizm; böler, parçalar, sömürür ve yönetir.Irak Türkmen Cephesi sözcüsü Dr. Hicran Kazancı'nın Türkiye Gazetesi'ne verdiği söyleşide “Amerika'nın tek başına yürüttüğü dizayn çalışması askeri olarak Sincar'da bulunan 2.500 PKK'lı Eğit-Donat'a dahil edilecek. Modern füzeler ve İHA/SİHA harp eğitimleri alacaklar.” açıklamasında bulundu.Kazancı, “Resmi açıklamadaki lokal güçler kesinlikle Sincar Dağı'ndaki YBŞ unsurlarını da içerisine alan bir proğram. Bu yolla hem bölgede üstlenen PKK'lıları Haşdi Şabi'den koparmayı, hem de tıpkı Suriye'de olduğu gibi Sincar-Kandil aksında müstakil bir terör alanı oluşturmayı planlıyorlar.” dedi.İdlip'de El Kaide, İmam Buhari Birlikleri (Özbek grup), Türkistan İslam Partisi (Uygurlar), Nusra Hurras el-Din, Ensar el İslam grupları kümelenmiş durumdadırlar. Tamamı El Kaide'ye biat eden ultra terörist gruplar bunlar. İdlib'de El Kaide devletçiği kurulmuş durumda. Terörü ve teröristi savunmak kimseye yarar sağlamaz. Gün gelir elinde patlar. İdlib, Amerika'nın Akdeniz'e giriş kapısıdır. Plan böyle. Burada işi sıkı tutuyorlar. Ne zaman Suriye ordusu saldırsa, “kımyasal silah” teranelerine başvuruyorlar. “Beyaz bereli” sözde “insan hakları” savunucusu ulaklar, hemen peydah oluveriyorlar.Dünyadaki egemenliği gerileyen Amerika, Çin ve Rusya'ya karşı transatlantik ittifakını, devreye sokmaya çalışıyor. Bir türlü kendi istemini yerine getirtemeyen Amerikan emperyalizmi, NATO'yu devreye sokmaya hazırlanıyor. NATO'nun eğilimi de Çin ve Rusya'ya meydan okuma konusunda hem fikir olduğu yönünde. Brüksel ağasını mahçup etmeyecek. Görüşler bu yönde. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in “mahalli veya lokal güçlerin” eğitilmesi ve donatılması açıklaması da konunun önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Amerika beceremediği bir işi NATO'ya havale eder. NATO'nun diğer aşaması Birleşmiş Milletler'(UNO)dir. Uçuşa yasak bölgeler, cetvelle-pergelle çizilen yeni devletçikler... Sözde demokrasi(!) adına. Türkiye, komşuları ile bir an önce iyi ilişkiler kurmalıdır. Türkiye'nin özgün koşulları farklı. Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusal bağımsızlıkçı politikaları her daim geçerlidir. Suriye'den tüm yabancı güçlerin çıkması ve bu ülkeye yönelik tüm tek taraflı ablukaların, girişimlerin iptal edilmesi gerekmektedir. Ne pahasına olursa olsun, Suriye rejimi ile anlaşma yoluna gidilmelidir. Zaman, Amerika ve onun güdümündeki terör gruplarının lehine işlemektedir.Karadeniz'de de sular durulmuyor. Ege ve Akdeniz'de gerilim hat safhada. Amerika Türkiye'nin burnunun dibine, Dedeağaç'a yerleşti, komşu oldu. Yunanistan iyi oynamıyor, Türk ve Yunan halkları, 100 yıl önce bu filmi görmüştü. Yoktan bir heves uğruna, yoksul çocuklar Anadolu topraklarında pisi pisine telef olmuşlardı. İnsanlar, acılar içinde oradan, oraya savruldular. Umarım Yunanistan aklını başına devşirir. Amerikan ipiyle kuyuya inilmez! Bu dünyada barış içinde bir arada yaşamak kadar güzel bir şey var mıdır ki?Türkiye ateş çemberinde. Mutlaka bu çemberi kırması gerekiyor. Gündelik denge politikaları ile bir yere varılmaz. Amerika'nın dümen suyundan değil, gerçekçi ve bağımsızlıkçı dış politikalarla yoluna devam etmelidir. Günlük merdiven altı ucuz politikaların yarar getirmeyeceğini bilmek gerek.

Ausgabe: 277 / 08.11.2024 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 11.12.2024
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren