Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

09.06.2022

Dünyanın iki aylık tüketime yetecek tahıl stoğunun kaldığı belirtildi. Tüm dünyada hızla büyüyen açlık tehditi hükümetleri acil önlemler almaya zorlamakta. Rusya, Çin, Hindistan, Amerika, Avrupa gıda stoğu yapmakta, önlemler almakta. Zaman daralıyor. İnsanlığı yaşamsal zor bir sınav bekliyor. Acı ama gerçek...Dünyanın iki aylık tüketime yetecek tahıl stoğunun kaldığı belirtildi. Tüm dünyada hızla büyüyen açlık tehditi hükümetleri acil önlemler almaya zorlamakta. Rusya, Çin, Hindistan, Amerika, Avrupa gıda stoğu yapmakta, önlemler almakta. Zaman daralıyor. İnsanlığı yaşamsal zor bir sınav bekliyor. Acı ama gerçek...
Açlık sıkıntısı baş gösterdiğinde, insanlar su kaynaklarına doğru yönelecektir. Gıda sıkıntısının akabinde, su kaynakları da çok kötü etkilenecektir. Gıda ve su... İnsanlığın ve canlıların yaşamsal en başat gereksinimleri... Gerçekten dramatik bir durum. Bu duruma gelmemizin ana sebebi adaletsiz paylaşım, savaşa ve savaş endüstrisine aktarılan milyarlardır. Oysa dünya hepimizin. Bu bizim gezegenimiz, bir yer yüzü cenneti. Hor kullana, kullana bugünlere geldik. Yaşanılası cenneti, cehenneme çevirdik. Geldiğimiz nokta, bir rüya gibi, bir kâbus sanki... İnsanlığa yetecek iki aylık tahılımız kalmış. Ne kadar acı. Zaten dünya nüfusunun çoğunluğu açlık sınırının altında yaşıyor. Var sen sonucunu düşün.
Tahıl kıtlığı daha çok yoksul ülkeleri perişan edecektir. Varsıllar gemisini yüzdürür. Yoksul ülkelerin en fazla tükettiği gıda ekmektir. Sudan, Somali, Mısır, Cezayir, Tunus, Fas, Ürdün, Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Afganistan, Pakistan, Bengaldeş gibi ülkelerin gıda gereksiniminin yarısı ekmekle karşılanıyor. 300 milyona yakın insan yeterli gıdaya ulaşamıyor. Bu rakam kış aylarına doğru 1,5–2 milyara ulaşacak gibi. Radikal önlemler alınmadığı sürece, dünyamızı ayaklanmalar, göçler bekleyecektir. Yaşanacak mahşeri, kaosu düşünün...Amerikan Tarım Bakanlığı (USDA) açıklaması da durumun vehametini gözler önüne koymaktadır. Önümüzdeki süreçte küresel bir gıda krizine doğru gidileceği vurgulanmıştır. Umarım orta gelirli ve yoksullar bu gidişle dilim ekmek almak zorunda kalmazlar.
Hindistan ve Çin'in buğday ve gübre ihracatını yasaklaması, G7'nin önümüzdeki dönem açlık krizi uyarılarını haklı çıkaran bir gelişme. Dünyanın en büyük hububat ürünleri üreticisi olan Ukrayna'dan 30 milyon ton tahıl savaş nedeniyle alıcı ülkelere sevkiyatı yapılamıyor. Ukrayna yıllık yaklaşık olarak 150 milyon ton hububat ihracatı yapmaktadır. Savaş nedeniyle ürünlerin tamamına yakınını (%85) elden çıkaramıyor, ürünler silo ve limanlarda bekletilmekte. Verimli toprakları olan Ukrayna yüzyıllardır Avrupa'nın "buğday ambarı" olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca, dünyanın 5. büyük tahıl ihracatcısıdır. Chicago tahıl borsasında buğday fiyatlarının %6 artarak, 12.60 dolardan işlem görmesi dünya piyasalarını korkuttu. Ukrayna'da savaş nedeniyle tarım arazileri ekilemiyor. Ayrıca gübre de alamıyor. Avrupa'nın hububat ambarı olan Ukrayna, abluka altındaki siloları ve limanlarda bekleyen tahılları elden çıkaramadığı takdirde, ekim de yapamayacaktır. Böyle olunca, tahıl üretiminin neredeyse yarı yarıya düşebileceği düşünülmektedir. Bu gidişle, önümüzdeki kış zorlu geçecek. Ukrayna savaşından dolayı tahıl ve hububat ürünlerindeki fiyat artışı özellikle buğday ithal eden 3. Dünya ülkeleri için durumun hiç de içaçıcı olmayacağı yönünde.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) eli kolu bağlı, söylemlerinden başka bir şey yapamıyor. G7 dış işleri bakanlarının sonuç bildirgesindeki açıklamaları son derece çarpıcı. Bildiride "Rusya'nın savaşının yakın tarihin en ağır gıda ve ernerji krizlerinden birini oluşturduğu, bu durumun şimdi dünya genelinde en kırılgan nüfusları tehdit ettiği" açıklaması yapıldı. G7 ülkeleri dışişler bakanları ile Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi tarafından Almanya'nın Wangels şehrindeki toplantıda, Ukrayna savaşından kaynaklanan küresel gıda yetersizliğinin önlenmesi için acil adımlar atılacağına dair açıklamalarda bulundular.
Şu an dünyanın belki de iyi günleri. İklim krizi de bağıra, bağıra gelmekte. Yağmur almayan bölgelerde ürünler verimsiz olmakta, randıman alınamamaktadır. Rekolte düşüklüğü hububat piyasasını doğrudan etkileyecektedir. Tüm dünya insanlık için seferber olmalıdır. Eylem plânı hemen hayata geçirilmelidir. Önlem alınmadığı takdirde, önümüzdeki aylarda önlenemez bir küresel gıda yokluğu ile karşı karşıya kalabiliriz. "Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak." mı bakalım?

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren