09.11.2022

HEP EKİM OLSUN

Cumhuriyet, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı yenilgisinden sonra, Anadolu halkının Ulusal Bağımsızlık Savaşı ile kurulur. Aynı dönemde Çarlık Rusya'sı yıkılır. 7 Kasım 1917'de Sosyalist Halk Devrimi gerçekleşir.Cumhuriyet, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı yenilgisinden sonra, Anadolu halkının Ulusal Bağımsızlık Savaşı ile kurulur. Aynı dönemde Çarlık Rusya'sı yıkılır. 7 Kasım 1917'de Sosyalist Halk Devrimi gerçekleşir.
Sovyetler Birliği, dünyadaki emperyalist tahakküm ve barbarlıklara karşı hep ezilen ve ulusal kurtuluş savaşımı veren ulusların yanında yer alır. Anti-emperyalist Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında Sovyetler Birliği'nin maddi ve manevi yardımları gözardı edilemez.
Büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK, "Eğer Sovyetler'in desteği olmasaydı yeni Türkiye'nin istilacılar üzerindeki zaferi kıyaslanmayacak kadar çok daha büyük kayıplarla kazanılabilirdi veya belki de hiç mümkün olmazdı. Sovyet Rusya Türkiye'ye hem manevi, hem de maddi yardım göstermiş ve milletimizin bu yardımı unutması suç olur." diyerek, bu öneme vurgu yapmıştır.
Sovyetler'de karşı-devrimci bir iç savaş yaşanırken, aynı dönemde Anadolu'da Kurtuluş Mücadelesi veriliyordu. Sovyetler bu zor ve çok sıkıntılı bir dönemde emperyalizme karşı savaşım veren Türk heyeti ile hem diplomatik ilişkiler kurar, hem de Türkiye'ye para ve silah gönderir. Güneyinde anti-emperyalist bir komşusu olacaktır, bu gözardı edilemezdi. 2 Haziran 1920'de Sovyetler Birliği ile ilk diplomatik ilişki kurulur. 16 Mart 1921'de Türk heyeti Moskova'ya gider. Türkiye-Sovyet Rusya Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması imzalanır ve Sovyetler Birliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve hükümetini yasal hükümet olarak tanır.
Büyük Taaruz'un yapıldığı (1922-Mart-Nisan) dönemde, Rusya Büyükelçisi İ. Aralov ve Sovyet Askeri Ateşesi K. Zvonaryev ile Azerbeycan temsilcisi İbrahim Abilov cephede Kuvay-i Milliye birliklerini ziyaret ederler ve isteklerini sorarlar.
Resmi Sovyet belgelerinde 1920–1922 yıllarında limanlar üzerinden 39 bin tüfek, 327 makinalı tüfek, 54 top, 63 milyon fişek, 147 bin top mermisi ve doğu sınırında çarlık Rusya döneminden kalma tüm askeri malzeme ve techizat zaman kaybedilmeden Anadolu'ya gönderilmiştir. 1921 yılında, Jivoy ve Jutky avcı botları da Türkiye'ye hibe edilir. Sovyet Hükümeti, Ankara'da iki barut fabrikası ve bir fişek fabrikasının kurulmasında gerekli teknoloji ve hammaddeyi gönderir. 1920 yılında da 200 kilo altın TBMM heyetine imza karşılığı teslim edilir. Sovyet Rusya hükümetinin yardımları bunlarla sınırlı kalmaz. Trabzon'da yetimhane için 100 bin ruble altın, seyyar basımevi ve sinema malzemeleri alması için 20 bin lira, 1922'de söz verilen 10 milyon altın rublenin son dilimini olan 3,5 milyon altın ruble TBMM'ne teslim edilir.
SSCB Merkez Yürütme Komitesi Başkanı M. İ. Kalinin'in gönderdiği 31 Ekim 1923 tarihli telegrafta: "Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin halkları ve Hükümeti adına... Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edilişi münasebetiyle kardeş Türk halkı ve dost Türkiye Hükümeti'ni sıcaklıkla selâmlıyorum. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na seçilmeniz dolayısıyla sizi, Ekselansları Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa, kutluyor, şahsınızda Türk halkının kahramanca yürütülen mücadelesinin seçkin önderi ve Türk halkının seçtiği dost Türk Hükümeti'nin Başkanını selâmlıyoruz. Türkiye ve SSCB'nin halkları ve hükümetleri arasındaki sarsılmaz dostluk bağlarının giderek daha sağlamlaştırılacağı ve iki devletin refah içinde gelişmesine katkıda bulunacağı kesin inancımı taşımaktayım." sözleriyle iki ülke arasındaki dostluğun temel taşları atılmış oluyordu.
Bu dostluğun en güzel kanıtlarından bir tanesi, 8 Ağustos 1928'de açılış yapılan Taksim anıtıdır. Sovyet Rusya ile Türkiye Cumhuriyeti ilişkilerine verilen önemin en güzel örneğidir. Ulusal Kurtuluş Hareketi'mizin kahramanları ile aynı safta canlandırılan SSCB'nin Tam Yetkili Temsilcisi S. İ. Aralov'un figürünün yer alması, Kurtuluş savaşı sırasında Türkiye'ye yapılan Sovyet yardımına duyulan minnettarlığın bir sembolüdür, göstergesidir.Özetle: 1917 Ekim Devrimi'nin ardından Sovyetler'de iç savaş (1918–1922) devam ederken, Anadolu'da da kurtuluş savaşı (1919–1922) veriliyordu. Sovyetler iki eli kandayken, Türkiye'ye yardım eder. O zorlu koşullarda Türkiye ile diplomatik ilişkilerini sıklaştırarak, Türkiye'ye para, silah ve mühimmat yardımında bulunur. O dönemde Ankara ve İstanbul hükümetleri vardı. Sovyetler Birliği, Ankara Hükümetini destekler. Yukarıda da berlirttiğim gibi, koşulsuz maddi ve manevi yardımda bulunur. Sovyetler, Kurtuluş Savaşı'nda Ankara'yı yalnız bırakmaz. Sovyetler'in bu tutumu Anadolu'daki direnişe moral verir ve emperyalist bloğa karşı Ankara'nın yanındayız mesajı verilir.
Kurtuluş Savaşı döneminde gelişen Türk-Sovyet ilişkileri, Cumhuriyet döneminde daha da artmıştır. Sovyetler önemli fabrikaların kurulmasında öncülük etmiştir.
Bu bilgilerin bir çoğu bizlerden gizlendi. "Vatan, Millet, Sakarya" söylemleri ile göz boyadılar. "Bu kış kominizm gelecek." söylemi hiç bir zaman gerçekleşmedi. ATA'mıza ait olmayıp, aitmiş gibi "Türk aleminin en büyük düşmanı kominizmdir, her görüldüğü yerde ezilmelidir." sözü Anadolu'daki kasaba sinemalarına, okullarına asıldı. Sahte sol, Ata'mızın adını hiç anmayarak gözümüzü boyadı. Yobazlık ve kara güruh kominizm öcüsünün arkasına gizlenip, ülkesini savunan evlâtlarımızı yedi.
Ekim ve Cumhuriyet Devrimleri, mazlum Asya, Afrika ve Latin Amerika halklarına ilham kaynağı olmuştur. Kutlu olsun...

Ausgabe: 276 / 09.10.2024 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 08.11.2024
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren