Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

15.02.2023

Uzun zamandır dünyanın büyük bölümüne bir damla yağmur yağmadı. Kar gelmedi. Ağaçlar, çiçekler şaşırdı. Çiçek açmaya başladılar. Kardelen boynu bükük çıktı karşımıza. Kuraklık ve bunun akabinde susuzlukla karşı, karşıyayız. Bu gidişle kuşlar şarkı söylemeyecek, kurbağa temiz su bulamayacak, arı bal yapamayacak. Sıra bizlere gelecek bu gidişle...Uzun zamandır dünyanın büyük bölümüne bir damla yağmur yağmadı. Kar gelmedi. Ağaçlar, çiçekler şaşırdı. Çiçek açmaya başladılar. Kardelen boynu bükük çıktı karşımıza. Kuraklık ve bunun akabinde susuzlukla karşı, karşıyayız. Bu gidişle kuşlar şarkı söylemeyecek, kurbağa temiz su bulamayacak, arı bal yapamayacak. Sıra bizlere gelecek bu gidişle...
İnsanlık olarak ortak hareket etmeliyiz. Sanayi ülkelerinde sektörü karbondan arındırmak için, kapsamlı bir biçimde gerçekçi adımlar atılması gerekiyor. Endüstriyel emisyonları azaltmak için en önemli yayıcılar çimento endüstrisi, demir-çelik ve otomobil üretimi, petrol işleme rafinerleri, kimya endüstrileri ve plastik üretim tesislerinde gerekli adımlar acilen atılmalıdır. İklimin korunması için, geriye dönüştürülebirlik ve iklim dostu süreçlere hızla geçiş sağlanmalıdır. İvedilikle entegre sanayi politikalarında gerçekçi adımların hızla atılması gerekiyor. Gelecek 10–20 yıl içinde radikal adımların atılması ve nötr sektöre giden yolların açılması gezegenimiz için aciliyet teşkil etmektedir. Başka gidecek yerimiz yok.
İklim uzmanları önümüzdeki dönem eşi benzeri görülmemiş trajedik iklim olayları meydana geleceği uyarısında bulunuyorlar. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu yer, Ortadoğu coğrafyası ve Yunanistan. Sular yükselecek, kıyı bölgelerinde tarım alanları ve yerleşim yerleri sular altında kalacaktır. Yarım milyara yakın insanın yaşadığı bölgede komşu ülkelere göç dalgası başlayacaktır. Bu bölgede şu an küresel ısınma ortalamasının iki katı bir sıcaklık yaşanıyor. Su havzaları kurumuş durumda. Bundan sonra aşırı kuraklık, ani sel baskınları, Tsunami gibi eşi benzeri görülmeyen olaylar yaşanacaktır. Ortadoğu, Akdeniz ve Ege havzası iklim değişikliklerinin merkezi durumunda. İklim ve çevre bilimcilerinin görüşleri bu doğrultuda.
İklim değişikliklerinin ana sebebi küresel ısınmadır. Hızlı nüfus artışı, fazla enerji tüketimi, ormanlık alanların tarıma açılması ya da yeni yaşam alanları kurulması, sanayinin büyümesi, ulaşımın hızla artması ve yaygınlaşması (beraberinde beton ve asfalt çoğalımı) iklim değişikliğinin en belirgin nedenlerindendir. Böyle olunca, atmosferdeki sera gazı etkisinin önemli ölçüde arttığı bir gerçektir. Gerçeğimiz... Acil önemli tedbirler alınmaması durumunda, gezegenimizde dramatik olaylar meydana gelecektir. Dünyamızı kuraklık vuracak, yüzyıllarıdır yetişen tarım ürünleri yok olacaktır. Doğa dengesini kaybedecek, hayvan ve bitki türleri birer birer tükenecektir. Ve böyle giderse, bu kötü gidişi ne yazık ki hep birlikte göreceğiz.
Milyonlarca insan susuzluk çekmektedir. Bazı bölgelerde temiz su havzaları bulunmamaktadır. Tüm bu olanlar iklim kriziyle birlikte dramatik bir şekilde insanlığın karşısına çıkmaktadır. Su, yaşamın bir parçası olmakla birlikte, insan hakkıdır da. Dünya üzerinde 2 milyar insan temiz su gereksiminden yoksun. Bu oldukça yüksek bir sayı ve ürkütücü de.
Dünyanın çoğu bölgelerinde uluorta yerlere dışkı bırakılıyor. Irmaklar ve göller kullanılabilir su açısından hijenik değil. Çevreye bırakılan dışkılar suları hızla kirletmektedir. Temiz su bulamamanın yanı sıra, bulaşıcı hastalıklar için de böylesi durumlar açık bir davetiyedir.
Suların 500 metre yükselmesiyle dünya tümden değişecek. Deniz ve Okyanus içinde kalan adalar ve kıyılar sular altında kalacaktır. Son 10 yıllık süreçte dünyamızda yaşanan olumsuzluklar, felâketler iklim değişikliliğinin bir yansımasıdır. Buzulların erimesiyle deniz seviyelerindeki yükselişler önemli ölçüde artışlar gösterdi. Ürkütücü bir durum. İklim krizinde artık geri dönülmez bir sürece girdik. Acil radikal önlemler alınmazsa yok olacağız.
Unutmayalım, "Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak."

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren