15.03.2023

7,8 şiddetindeki Kahramanmaraş merkezli deprem, 7,9 şiddetindeki 1939 Erzincan depreminin ardından kaydedilen en büyük ikinci deprem olarak tarihe geçti. Ulus olarak başımız sağolsun.7,8 şiddetindeki Kahramanmaraş merkezli deprem, 7,9 şiddetindeki 1939 Erzincan depreminin ardından kaydedilen en büyük ikinci deprem olarak tarihe geçti. Ulus olarak başımız sağolsun.
Yüzyılın en büyük felaketi olarak karşımıza çıkan deprem, büyük bir yıkıma ve acılara neden oldu. Bilimi devredışı bırakıp "deprem kaderimizdir" diyenler tarafından yönetiliyorsan, doğa gereğini yapacaktır elbette. Acımasız olanlar, bilime karşı bağnazlığı ve cahilliği tercih edenlerdir. Deprem sınavında maalesef bir kez daha sınıfta kaldık. Bilime kulak vermezsen, deprem fay hatlarını beton tabutluklar olarak kullanabilirsin.Fay hattına bina, tesis inşaa et.Ben yaptım, oldu de.Sonra da imar affı...Deprem öldürmez!Doğru çalışmayan müteahit, mühendis ve oturum izni veren siyasiler öldürür. Deprem insan öldürmez. Cehalet ve bilgisizlik öldürür. Örneğin, Japonya dinsiz bir ülke. Dünyada depremde zarar görmeyen tek ülkedir. Neden? Çok dürüstler, çalma-çırpma yok. Yalnızca bilim ve tekniğe inanıyorlar.
Yeryüzündeki pay hattı kırılmadıkça, yeraltındaki fay hattı can almaya devam edecektir. Tüm depremler doğa olaylarıdırlar. Yer kabuğunun sıkışması ve kırılması ile meydana gelir. Kimse ilahi nedenlere bağlamasın. Yaratan sevdiği kullarına niye ceza versin ki? Hem depremlerin O'nun tarafından geldiğini söyleyeceğiz, hem de O'ndan yardım dileneceğiz. Çelişki değil mi? Fay hatlarına yerleşmeyeceğiz ve binalar sağlam yapılacak. Deprem sonunda yıkılan binaları gördük. Bir de ayakta kalanları...
Depremlerin oluşuna kısaca baktığımızda; dünyamız 12 büyük levhanın üzerinde yüzmektedir, bunlara magma tabakası da diyebiliriz. Levhalar, sürekli birbirleriyle haşır-neşirdirler. Aralarındaki kırımlar ve de patlamalar sunucunda depremler meydana gelir, yanardağlar faaliyete geçerler. Bu sarsıntılar milyonlarca yıldır vardır, gezegenimiz yok oluncaya dak de sürecektir. Ülkemiz deprem bölgesidir. Depremler yaşamımızın bir parçası olarak devam edecektir. Özellikle güney ve güneydoğuda bulunan iki aktif levhanın sıkıştırmaları hep olacaktır. Doğu Anadolu fay hattı ile Kuzey Anadolu fay hattı arasında kalan Anadolu Levhası sürekli devinim halinde olup, Batı Anadolu yönüne doğru ilerlemektedir. Avrasya Levhası, Afrika Levhası ve Arabistan Levhası sürekli birbirlerini itelemektedirler. Bu levhaları suyun üzerinde yüzen dev platformlar olarak düşünelim. Bu dev katmanlar suyun da etkisiyle birbirlerini sıkıştırırlar. Sıkıştırmaların yandan, dikey ve yukarı olmak üzere çeşitlerli vardır. Volkanik dağları harekete geçiren ve levhaları, aktif hale getiren oluşuma magma denilmektedir. Magmanın gücüne göre irili-ufaklı sarsıntılar oluşmaktadır. Olay, yer altındaki sarı öküzün sineklenip boynuzlarını hareket ettirmesi gibi komik-batıl düşüncelerle ilintiti değildir. O öküz bırakın dünyayı, tek bir katmanı bile kaldıramaz. Varsa eğer (!) havasızlıktan ve zehirli gazlardan ölür. Geçin bu safsata düşünceyi...
Deprem Öldürmez!Rant, suistimal, bilimsizlik, sorumsuzluk ve becerisizlik öldürür. Yeni şehirler kuralım. Ama bilimin ışığında ve rantsız...
Depremle mücadele eğitimle olur. İlkokuldan itibaren jeoloji ve coğrafya derslerinde özellikle deprem konularına ağırlık verilmelidir. Toplum bilim çevresinde bilinçlendirilmeli, depreme dayanıklı konutlar, yollar inşaa edilmelidir. Asıl hedef, depremin felakete dönüşmesini engellemektir.
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku. Aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem herşeyimiz vardı, hem de hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da öteki yana – sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemki..."(Charles Dickens)BAŞIN SAĞOLSUN TÜRKİYE!

Ausgabe: 276 / 09.10.2024 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 08.11.2024
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren