14.02.2024
1500 km. yol katederek, güzel mi güzel bir ülke gezdim. Orası toprağıyla, iklimiyle ayrı bir dünya. İZLANDA. İzlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.1500 km. yol katederek, güzel mi güzel bir ülke gezdim. Orası toprağıyla, iklimiyle ayrı bir dünya. İZLANDA. İzlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Buraya Vikingler ülkesi de diyebiliriz. Viking'in anlamı, kaplıca adamı demekmiş. Siz kaplıcalı da diyebilirsiniz. Başkent Reykjavik'e ilk yerleşen ve bu şehri kuranlar Vikingler. Reykja, buhar-buharlı demekmiş. Vik, koy. Buharlı koy. Her yerden buhar ve sıcak su fışkırdığı için, “buharlı koy” anlamına gelmektedir. Kaplıca da diyebiliriz. İzlanda'nın toplam nüfusu 380 bindir. Nüfusun yaklaşık 200 bini başkent Reykjavik'te kalmaktadır.
Göç almayan İzlanda, kuruluş döneminde İskoçya ve İrlanda'dan göçmen almıştır. Daha sonra Polenler gelmiştir. En son, Rusya-Ukrayna savaşından dolayı Ukraynalılar yerleşirler. Diğer milliyetlerden de tek-tük gelenler olsa da yoğun değiller. Polonyalılar, %20 nüfus oranlarıyla ikinci sırada yer alan göçmenlerdir.
Başkent Reykjavik, göz kamaştıran Luther Kilisesi'yle dikkat çekmektedir. Renk cümbüşü birbirinden güzel evleri, kütüphaneleri, müzeleri, operaları, sanat evleri, güzel parkları, doğal gölleri, hayvanat bahçeleriyle adeta göz dolduruyor. Benim en çok dikkatimi çeken, cadde ve sokaklar da çöp kutularının az olması. Sizce ilginç değil mi? Ama şehir pırıl, pırıl. Yere tüküren, izmarit fırlatan, çekirdek çıtlatıp yere atan, sümküren hiç görmedim. Arabalar korna çalmıyor. Argo hareketler yapan, yüksek sesle konuşanlar bu ülkede hiç yok. Güler yüzlü ve son derece saygılı insanlar görüyorsunuz. Kolay mı? Her on kişiden biri; yazar, şair, sanatçı. Gel de tükür... İzlanda'da eğitim evde ve anaokulunda başlıyor. Herşeyin başı eğitim! Eğitimli bir toplumdan, sağlıklı bir toplum çıkar. İzlanda bunu başarmış. İzlanda'nın en ilginç şeylerinden biri, bir kahveye ya da bara girdiğinizde, oturduğunuz masaya garson gelmez. Birşeyler yiyip-içmek zorunda değilsiniz. Ama gönlünüz birşeyler istiyorsa, gidip satın alabilirsiniz.
Denize girilmez, sizi yutacak girdaplarla dolu. Halk havuzlarda yüzüyor. Her yer sıcak su havuzlarıyla dolu. İzlanda, Amerika ve Lavrasya kıtalarının ayrılma yerinde bulunmaktadır. İki kıta arasındaki itişip-kakışmalardan sık, sık depremler ve yanardağ patlamaları meydana gelmektedir. İşte bu noktada, bir ayağınızı Amerika kıtasına, bir ayağınızı da İzlanda toprağına koyup, iki ülkeye de ayak basmış olursunuz. Ülkede yollar çok güzel, tüneller donanımlı. Yollarda, asfalt altında yol boyunca sıcak su boruları döşeli. Böyle olunca, yollarda kar birikmiyor, buzlanma olmuyor. Diyelimki, dağın başına ev yaptın, yoldan geçen elektrik ve sıcak su hemen evine bağlanıyor. Şehirler, köyler ve en küçük yerleşim birimleri 24 saat ışıklandırılıyor. Tüm evler, işyerleri, benzin istasyonları, balıkçı gemileri ışıl, ışıl. Güneşe özlem olsa gerek.
İzlanda ile ilgili edindiğim diğer bilgileri de sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkeyi Katrin JAKOBSDOTTİR isimli kadın başbakan yönetiyor. Sol-Yeşil gelenekten olan Katrin, halkı tarafından çok seviliyor. Bu yaz ülke genelinde %93 oranında katılımın gerçekleştiği kadın grevine bir başbakan olarak kendisi de katılmıştır.
Haziran ayında 18 gün güneş batmıyor. Ülkeye koyunları ve atları Vikingler getirmiş. Hapiste yalnızca 200 kişi var. Soyadları yok, babalarının isimleriyle anılıyorlar. Nüfusları az olduğu için, evlenirken akraba olup olmadıkları araştırıldıktan sonra izin veriliyor.
Milli yemekleri koyun kellesidir. Koyun kellesi içinde uzun süre bekletilen koyun peynirleri de meşhurdur. Çürümüş köpek balığı eti de yemekleri arasındadır. (Ama siz yemeğin). Halâ bin yıl önceki alfabelerini kullanıyorlar. Askeri yok, polisi var. O da silahsız. Noel'de herkes birbirine kitap armağan ediyor. Bebeklerini bağışıklık kazansın diye, sıfır derecede dışarıda bekletiyorlar. Okur-yazar oranı %100. İzlanda'ya özgü çok güzel papağanları var. İzlanda topraklarında koyun, at, kutup tilkisi, karga, martı, yaban kazı, yaban ördeği, biraz serçe dışında hayvan yoktur. Sivrisineğin olmadığı bir ülkedir. Ülkenin geçimi balıkçılıktandır. Dünyanın tek penis müzesi İzlanda'dadır. İşsizlik oranı %2'dir. Üniversite sınavsızdır. 200 aktif volkanı ve 10 bin şelâlesi bulunmaktadır. Dünyanın en temiz havası, suyu ve çevresi olan ülkesidir. Avrupa'da en çok kahvenin tüketildiği bir ülkedir. Ülkede 100 Türk yaşamaktadır. 5 tane kebapçı bulunmaktadır. İlginç diye yazıyorum, bir tane de "Meze isimli Yunan meyhanesi vardır.
İnsan kendisini başka bir gezegende hissettiği değişik bir toprak parçası olan; ateşin, külün, buzun ve güzel atların ülkesi İzlanda görülmeye değer. Saygının, sevginin ve hoşgörü kültürünün egemen olduğu güzeller güzeli bu ülkeyi baştan sona gezdim, övgüye değer buldum.
Share this with your friends: