11.09.2024
Deyimler, bir dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtmaktadır. Deyimlerin anlamları, genellikle benzetme, metafor ya da öyküler olarak karşımıza çıkarlar. Hanya'yı Konya'yı anlamak deyimi sıkça kullandıklarımız arasındadır. Sıkça kullandığımız bu deyimin anlamı, bir işin gerçeğini anlayıp, akıllanmaktır. Nerden ve nasıl geldiğini sizlerle paylaşmak istedim.Deyimler, bir dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtmaktadır. Deyimlerin anlamları, genellikle benzetme, metafor ya da öyküler olarak karşımıza çıkarlar. Hanya'yı Konya'yı anlamak deyimi sıkça kullandıklarımız arasındadır. Sıkça kullandığımız bu deyimin anlamı, bir işin gerçeğini anlayıp, akıllanmaktır. Nerden ve nasıl geldiğini sizlerle paylaşmak istedim.
Çocukluk ve gençlik yıllarımızda da çokça işittiğimiz bir deyimdi. Gördes'in yakın bir kasabası olan Hanya'yı (yeni adı Güneşli) Konya ile ilişkili olabileceğini düşünürdük. Deyimde “Hanya” geçince böbürlenir, deyimi Konya ile bize aitmiş gibi sahiplenirdik. Oysa, bizimle uzaktan-yakından hiç bir ilişkisi yokmuş. Girit adası Osmanlı egemenliğinde kaldı. Başkenti Hanya. İki saat doğuda da Asi Gonia kasabası var. Osmanlı döneminde Asi Gonia'lılar Girit valilerinin hep korkulu rüyası olmuşlardır. Asi Gonia'dan kalkıp sık, sık isteklerini kabul ettirmek için Hanya'ya gelmişlerdir. Ya da askerler kasabaya gelir, asiler ya çatışır ya da viran dağlara çekilirlermiş.
Asi Gonia yüksek dağların yamacında kurulmuş bir kasaba. Gonia, sözcük olarak gönye, köşe demektir. Yerleşim olarak denize köşe bir yerdedir. Halkı balıkçılık, hayvancılık ve tarımla uğraşır. Balı meşhur bir kasabadır. “Asi” sözcüğü Rumca'da da aynı anlama gelmektedir. Girit seyahatimde gitmiştim Asi Gonia'ya. Dağın yamacında zeytin ağaçları, üzüm bağları, portakal bahçeleri, çam ormanları ile kaplı güzel bir kasaba. Bu kıt-kanaat bilgileri Gonia'lılardan aldım. Sıcak kanlı insanlar ama yeri geldiğinde dik başlılar. İstediğimizi alıncaya kadar direniriz diyorlar. Kasabanın ilk adı Gonia. Hep başkaldırdıkları için, Osmanlı yöre insanına “asi” demiş, zamanla kasabanın adı, Asi Gonia olarak kalmıştır.
Gelelim öykümüze... Girit, 1645-1897 yılları arasında Osmanlı egemenliğinde kalır. Girit'e bir vali gelir. Gelir gelmez halka etmediğini bırakmaz. Özellikle Hristiyan halktan katmerli vergiler alır. Keyfi tuz yasağı getirir. Vergileri halkın ödeyemeyeceği şekilde artırır. Gel zaman, git zaman bir Cuma günü başta Gonia'lılar olmak üzere halk Hanya'da toplanır. Girit'in sözü geçen Rum ileri gelenleri valiye çıkarlar. Askerlik muafiyet vergisinin çokluğundan, gereksiz baskıların artmasından yakınırlar. Aynı gün Müslüman ahali de şikayetlerini bildirir. Vali, dediğim dedük, çaldığım düdük misali, şikayet ve istekleri duymazdan gelir. Bu olumsuz durum kulaktan, kulağa yayılır. Halk, isteklerinin yerine getirilmemesini içlerine sindiremez. Gonia'lılar fitili ateşlerler. Halk Hanya'da ayaklanır, olaylar durulmaz. Yatsı namazından çıkan Girit Valisi linç edilir.
Yanındakilerin yardımıyla güç bela konağının yolunu tutan valiye, halk arkasından “Vali... Hanya'yı Gonya'yı anladın mı?” diyerek bağırırlar.
Bu deyim, aslında haksızlıklarla yakından ilgili. Sizler de bu deyimi kullanmak zorunda kalırsanız, acımasız Hanya Valisi gözünüzün önüne gelsin.
Share this with your friends: