15.01.2025

Yeni Suriye'de neler oluyor, neler yaşanıyor? Büyük hesapların döndüğü coğrafyada beklentiler ne yönde? Bakalım kısaca...Yeni Suriye'de neler oluyor, neler yaşanıyor? Büyük hesapların döndüğü coğrafyada beklentiler ne yönde? Bakalım kısaca...
Amerika'nın başını çektiği Küresel Koalisyon Güçleri Ayn el Arap (Kobani) şehir merkezi ve diğer stratejik alanlara asker ve mühimmat sevkiyatı yapıyor. Beton bloklar, yol ve kanal ekipmanları, yakıt ve su tankları, prefabrik donanımlar, elektrik jenaratörleri, kamera sistemleri yoğun ve hızlı bir biçimde tesbit edilen üs bölgesine konuşlandı.
Oysa TSK 2019 yılında Tel Abyad ve Resulayn'a operasyon düzenlenmiş, Amerikan güçleri bölgeyi terketmek zorunda kalmıştı. Amerika önderliğindeki koalisyon güçleri 5 yıl aradan sonra tekrar Ayn el Arab'a girdi ve büyük bir karargâha yerleşti. Hemen bunun akabinde PYD/DSG heyeti Şam'a haraket ederek, yeni Suriye lideri Ebu Muhammed Colani (Ahmed el Şara) ile bir araya geldi. Görüşmede büyük olasılıkla PYD/DSG'nin federasyon ya da özerklik istemleriyle, bölgedeki verimli petrol kaynaklarının durumu ele alınmış olabilir. PYD/DSG, toplantıdan pek memnun ayrıldı. Görüşmelerin ardından PYD'nin kontrolü altındaki bölgelerde yeni Suriye bayrağı dalgalanmaya başladı.
Suriye'nin kuzeyinde Mümbiç, Ayn el Arap ve Tişrin Barajı Bölgesinde Suriye Milli Ordusu (SMO) ile PYD/DSG güçleri arasında şiddetli çatışmalar devam etmektedir. PYD/DSG'nin imdadına yüzlerce tır silah ve mühimatla Amerika yetişti. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, yaptığı açıklamada “Kürtlere yönelik saldırılar durdurulmalıdır. Bunu Amerika yönetimindeki dostlarımızla ve diğer ülkelerele görüşüyoruz. Uluslararası toplumun IŞİD'e karşı cesurca savaşan ve aynı zamanda Suriye'de istikrar sağlayan güç olanlara karşı ahlaki bir yükümlülüğü var” demesiyle kimin hamisi olduğunu açıkça belirtiyor. Amerika da aynı telden çalıyor. Ha... sahi IŞİD'i kim kurdu? Kim sahneye koyuyor? Ağa bizimle dalga geçiyor belli. Bunlar dünyanın gözünün içine baka, baka yalan söylüyorlar. Bu filmi Afganistan'da görmüştük.
Bölgede durum oldukça gergin ve bir o kadar da kritik. TSK sınırda teyakkuz halinde. Bölgede çıkacak büyük bir çatışma çoğu dengeleri altüst edebilir. Bazen “zararın neresinden dönsek kârdır” anlayışı çatışmayı önleyebilir, bazen de kararlılık galip gelebilir. Savaş meydanlarında herşey olasıdır...
Suriye'de son durum, ülkenin kuzeyi ile sınırlı değil elbette. Ülkenin güneyinde Dürziler yeni Şam yönetiminin askerlerini topraklarına sokmadılar. Adil bir seçim ve anayasa hazırlanıncaya kadar silahlarını bırakmayacaklarını söylüyorlar. Dürzilerin federasyon istemleri var. Ayrıca İsrail ile akrabalık bağları da bilinen bir gerçektir. Dürzi lider Şeyh Hikmet El Hicri'nin “Devlet kurulmadan ve anayasamız yazılmadan silahların teslim edilmesi kesinlikle kabul edilemez. Bu, haklarımızın teminat altına alınmasının ön koşuludur. Silahların teslimi konusu henüz çok erken. Devlet, sivil bir hükümet olmalıdır. Herkesin sürece dahil edilmesi durumunda mevcut durumla ilgili endişelerimiz olacaktır. Biz, insanların özgürlüklerine saygı duyan bir devlet inşa etmek için herkesle birlikte çalışmaya kararlıyız. Geçici değil, kalıcı bir istikrar devleti kurma sürecindeyiz.” açıklaması yeni Şam yönetimince dikkate alınmışa benziyor. Dürzi toplumu gelişmiş modern bir toplum ve savaşçı. Onlar için kaybedecek bir durum söz konusu değil. Ya ayrı devlet kurarlar, ya da İsrail'e ilhak ederler. İşgalci İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki en büyük baraj olan Kunatra'daki Mantara Barajını ele geçirdi. İsrail ordusu Kunatra Valiliği'nde kısa ve uzun menzilli füze proğramlarıyla donatılmış valilik binasının içine demir kule ve gözlem evi kurarak, Kunatra Bölgesine de kamera sistemleri ve casuslarını yerleştiriyor. İsrail girdiği yerden kesinlikle çıkmaz. Yerleştiği bölge, şu an su kaynaklarının yüzde 30'unu oluşturmakta. İsrail sonunda suya kavuştu. Yeni Suriye yönetiminden herhangi bir tepki yok.
Alevi nüfusun ağırlıkta olduğu Lazkiye bölgesinden iyi haberler gelmiyor. Daha önce gördüğümüz IŞİD sahneleri karşımıza çıkmakta. “Hangi mezheptensin?” diyerek sokak ortasında insanlar dövülüyor. Evlerinden karga-tulumba alınıp götürülen ve bir daha haber alınmayan yüzlerce kayıp insanlar var. Akıcı Türkçesi ile bana şaşkınlığını gizlemeyen Rosie Debl “Biz Suriyeliyiz. Birbirimizin kim olduğunu bilmeden sohbet ederiz, ayrımcılık yapmayız. Suriye tüm mezhepleriyle, dinleriyle, kültürüyle güzeldir. Yeni yönetimden iyi kokular gelmiyor. İnsanlar evlerinden alınıp götürülüyor. Akibetleri belli değil.” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Sanırım 4'e bölünecek Suriye, ya da üçe... Dürzi Bölgesi, Kürt Bölgesi, Sünni Arap Bölgesi ve belki Lazkiye Alevi Bölgesi. Emperyalizm halkları boğazlatır ve param parça eder, süründürür acımasızca. Son dönemde tırmanışa geçen emperyalist barbarlık, insanlığa daha çok acılar çektireceğe benziyor. 
Türkiye ateş çemberinde. Kıbrıs her an bir oldu-bitti ile karışabilir. Ege'de Yunanistan'la sorunlar yaşanabilir. Dedeağaç'ta büyük bir Amerikan üssü var, Girit ona keza... Akıllı ve kararlı bir dış politika Türkiye'nin garantisidir.

Ausgabe: 281 / 12.03.2025 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 09.04.2025
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren