12.02.2025
Yeniden seçilen Amerikan Başkanı Donald Trump, “Grönland'ın Amerika'ya katılması gerektiğini ve bunun Amerika için bir ulusal güvenlik sorunu olduğu” nu açıklaması dünyaya parmak ısırttı. Bununla da yetinmeyen Başkan Trump, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile 45 dakikalık tehdit ve aşağılayıcı bir telefon görüşmesi de yaptı. Adam, Grönland'ı bana vereceksin diyor, başka bir şey demiyor.Yeniden seçilen Amerikan Başkanı Donald Trump, “Grönland'ın Amerika'ya katılması gerektiğini ve bunun Amerika için bir ulusal güvenlik sorunu olduğu” nu açıklaması dünyaya parmak ısırttı. Bununla da yetinmeyen Başkan Trump, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile 45 dakikalık tehdit ve aşağılayıcı bir telefon görüşmesi de yaptı. Adam, Grönland'ı bana vereceksin diyor, başka bir şey demiyor.
Neymiş efendim? Rusya ve Çin'in Kuzey kutup Bölgesi'ndeki faaliyetleri Grönland için çok büyük bir ulusal güvenlik sorunuymuş. Bir tür sorunlar (!) İzlanda için de geçerli. Yıllardır buna benzer sorunlarla İzlanda'da rahatsız edilmektedir. NATO'nun İzlanda'da Radar Üssü bulunmakta ve hiç bir işe de yaradığı yok. Eğer belirtilen sorunlar varsa, bu doğrudan Danimarka ve İzlanda'nın sorunudur, onların bileceği bir iştir. Bundan sana ne? Görüşmede tehditkâr söylemlerini sertleştiren Trump, Grönland'ın Amerika'ya katılmaması durumunda Danimarka ve Grönland'a yüksek gümrük vergileri uygulayacağını söylüyor. Grönland ve Danimarka büyük bir şokta.
Donald Trump'ın açıklamaları Grönland'la sınırlı kalmadı. Kanada, Meksika, Kolombiya, Panama ile ilgili tehditkâr açıklamalarına Kanada milletvekilleri sert tepki gösterirken, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum “Bu bölgeye Amerikan Körfezi diyorlar, bizim için halâ Meksika körfezi'dir ve tüm dünya için de böyledir.” diyerek tepkisini dile getirdi. Danimarka milletvekili Anders Vistion ülkesini savunarak, “Bay Trump dikkatle dinle. Grönland 800 yıldır Danimarka Krallığı'nın bir paçası olmuştur. Ülkemizin ayrılmaz bir parçasıdır ve satılık değildir. Sana anlayacağın bir dilden anlatayım: Sktr git.” diyerek sert açıklamada bulundu. Bir sert açıklama da Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce'den geldi. Luis Arce “ülkelerini kahramanca savunacaklarını” belirtti.
Trump, ikinci başkanlık döneminin daha başında Grönland, Kanada ve Panama Kanalı'nı ele geçirmeyi, hattâ Meksika Körfezi'ni de buna dahil etmeyi açık, açık söyledi. Ticari geçiş yolları, Kanada ve Grönland'ın keşfedilmemiş devasa değerli maden yatakları görünen o ki Trump'ın iştahını kabartmakta ve kabadayılığa zorlamakta. Amerikan askerleri Danirmarka'nın izniyle İkinci Dünya Savaşı'ndan günümüze Grönland'da konuşlanmakta. İzlanda ona keza... Trump bu durumu fırsata dönüştürmek istiyor. Avrupa Birliği Askeri Komite Başkanı Robert Brieger “Artık AB askerlerinin Grönland'a konuşulandırılmasından yanayız. Bu güçlü bir sinyal olabilir ve bölgede istikrara önemli bir katkı sağlayabilir.” açıklamasında bulunmuştur. Grönland Avrupa için jeopolitik ve güvenlik politikaları bakımından büyük bir öneme sahiptir. Bugün sana, yarın bana. Trump'ın hırsı ve aç gözlülüğü bunlara sınırlı değil elbette. Çin Halk Cumhuriyeti'nin pazarına da el atmak istiyor. Çok kazanıyorsun, hızlı gelişiyorsun ben de isterim diyor. Bırakalım Çin'i, adam Kuzey Kore'nin Çin sınırına yakın yeni geliştirilen devasa turizm kompleksi olan Samjiyon'u kafaya takmış. Bu cennet mekân için ağzının suyu akıyor, “efsane” diyor.
Yeni Trump yönetimi finansal ve askeri gücünü elinde tutmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal ve politik yapıyı da kendi vizyonuna göre biçimlendirmek, iç işlerine müdahalenin yanında kendi teknolojisinin ve sermayesinin etkin rol oynadığı bir dünya kurmak istiyor. Dayatmacı politikalar eşitlilik ve adalet açısından yeni, yeni tehditleri de beraberinde getirecektir. Musk, Zuckerberg ve Bezoz gibi ultra zengin bilişim devleri de Trump'tan yanalar. Büyük bağışlarla Trump'ın yeniden seçilmesinde oldukça etkin rol oynadılar. Artık Musk'ın Beyaz Saray'da odası var. Bilemem, gelecek ne gösterir? Gelecek başkanlık seçimlerinde Musk başkan adayı olabilir kanısındayım. O, dünyanın en zengini. Artık Amerikan seçimlerinde en çok parayı veren düdüğü çalıyor. Neden olmasın? Dünyamızın çoğunluğunu deli-dolu kişilikler yönetiyor. İnsanlık büyük bir gerilim yaşıyor ve gönençsiz. Daha Trump'ın büyüğü heybede duruyor, vallahi midemize Trump girecek...
“Mükemmel bir birey ancak mükemmel bir toplum içerisinde yetiştirilebilir. Eğer kişi yalnızca kendisi için çalışırsa ünlü bir bilim insanı, büyük bir şair, müzisyen olabilir. Ama asla mükemmel bir insan olamaz. Tarih ancak ortak çıkarlar için çalışmış insanların yüceliğini kabul eder. En mutlu insan, en fazla sayıda insanı mutlu eden insandır.” (Karl Marks) Gerisi teferruattır...!
Share this with your friends: