13.03.2024

SPÖ Federal Başkanı Eva-Maria Holzleitner, bir hafta içinde altı kadın cinayetinden sonra, hükümete bir kriz toplantısı düzenlemesi çağrısında bulundu. Ayrıca "Avusturya'da kadınların hayatlarını korumak için" Şiddete Karşı Koruma Ulusal Eylem Planı çağrısında bulundu. Kadın cinayetlerinin sayısı Avrupa'da en yüksek seviyede. Avusturya Özerk Kadın Sığınma Evleri Birliği (AÖF) geçen yıl 26 kadın cinayeti kaydetti.SPÖ Federal Başkanı Eva-Maria Holzleitner, bir hafta içinde altı kadın cinayetinden sonra, hükümete bir kriz toplantısı düzenlemesi çağrısında bulundu. Ayrıca "Avusturya'da kadınların hayatlarını korumak için" Şiddete Karşı Koruma Ulusal Eylem Planı çağrısında bulundu. Kadın cinayetlerinin sayısı Avrupa'da en yüksek seviyede. Avusturya Özerk Kadın Sığınma Evleri Birliği (AÖF) geçen yıl 26 kadın cinayeti kaydetti.
Avusturya, 1997'den bu yana aile içi şiddete karşı koruma sağlayan bir federal yasaya (Şiddeti Koruma Yasası) sahiptir ve aile içi şiddete karşı korumayı yasalaştıran ilk Avrupa ülkelerinden biridir. Şiddetten Korunma Yasası, aile çevresinde her türlü şiddete (fiziksel, psikolojik vb.) karşı genişletilmiş, etkili ve hızlı koruma sağlamak amacıyla çeşitli hukuki konularda yapılan bir dizi değişikliktir.
2009 yılında ise, mağdurlara yönelik korumayı önemli ölçüde artıran ve desteklerini genişleten Şiddete Karşı İkinci Koruma Yasası çıkarılmıştır.
Avusturya'nın tüm federal eyaletlerinde şuan kadın sığınmaevleri ve kadın danışma merkezleri gibi çeşitli danışmanlık ve yardım hizmetleri mevcuttur.
Avusturya’daki Kadın Sığınmaevleri
Kadın sığınmaevleri net ilkelere göre çalışmaktadır: Yardım bürokratik olmayan bir şekilde ve anında sağlanır, ilgili kadınların anonimliği korunur, tesisleri kadınlar yönetir, kadın çalışanlar mağdur kadınlara danışmanlık ve destek verir ve erkekler genellikle içeri alınmaz. Destek veren kadınlar mağdurların yanında sağlam bir şekilde dururlar.
Bir kadın sığınma evinde kaldıktan sonra barınma durumu genellikle zordur, çünkü ilgili kadınlar uygun fiyatlı bir barınma yeri bulamazlar. Autonome Österreichische Frauenhäuser derneğine göre, bu durum pek çok kadını istismarcılarının yanına dönmeye zorlamakta, bu da sadece güvencesiz bir yaşam durumu yaratmakla kalmayıp aynı zamanda bir insan hakları ihlali olarak da değerlendirilebilmektedir. Aile içi şiddetten kaçtıktan sonra yeterli konutun olmaması, mağdurların güvenliği ve refahı için bir tehdit oluşturmaktadır.
Avusturya'da, yukarıda bahsedilen kadın koordinasyon merkezinin kurulması, danışma merkezlerine yönelik fonların artırılması ve kadınlar için yardım hattı da dahil olmak üzere, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bununla birlikte, şiddetten etkilenen kadınların sayısı hala çok yüksektir ve yapılması gereken çok şey vardır. Avusturya, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konusunda farkındalığı artırmak ve hem damgalamayı hem de kovuşturmanın önündeki engelleri kaldırmak için tedbirler almalıdır. Ayrıca Avusturya genelindeki kadın sığınma evlerinde yeterli sayıda yer bulunmasının sağlanması da acil bir ihtiyaçtır.

Ausgabe: 277 / 08.11.2024 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 11.12.2024
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren