Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024
Birleşmiş Milletler'de yapılan oylama sonucu Filistin gözlemci kuruluş statüsünden üye olmayan gözlemci devlet statüsünü kazandı. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas günler önce Birleşmiş Milletler'de müracaat dilekcesini vereceğini söylemişti. Abbas'ın dilekceyi verileceği duyulduktan sonra, İsrail başta olmak üzere ve onun daimi destekcisi ABD her  türlü imkanlarını seferber edip Abbas'ın bu atacağı adımdan vazgeçirmeye çalıştılar, ancak başarılı olamadılar. Zira Filistin artık uluslararası platformlarda zaten temsil ediliyordu ancak bazı devletlere mahsus olan haklardan mahrumdu.
Oylamada 193 üye ülkeden 138'i evet, 9'u ise hayır kullandı. 41 ülke çekimser kaldı.
Hayır oyu kullanan ülkeler arasında İsrail, ABD ve Kanada'nın yanı sıra Çek Cumhuriyeti, Panama ve dört Pasifik ada ülkesi bulunuyor. Oylamada hayır oyu kullanan Pasifik ada ülkeleri, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru ve Palau. Pasifik ülkeleri, BM'de genellikle ABD ve İsrail'i destekliyor.
Oylamadan önce Almanya hayır oyu kullanacağını açıklamıştı ancak oylama gününde çekimser kaldı. Avusturya baştan doğru karar alıp ve Kreisky dönemine kadar geriye giden Filistin taraflı tutumunu devam ettirip baştan evet oyu kullanacağını açıkladı ve ilkeli davrandı. Almanya ise ne yapacağını bilememe ikilemi içerisinde oylamadan önce hayır daha sonra çekimserim dedi.
Oylamadan önce tehditvari tavır takınan İsrail ve ABD oylamadan sonrada tehditlere devam ettiler. Filistine yardımların kesileceğini Filistinin kazanmış olduğu bu statünün barışı destekleme değil barışı tehklikeye atacağını içeren açıklamalar yaptılar. Şu ana kadar aklına her estiğinde Filistin topraklarını bombalayan barışın gerçekleşmesi için hiç bir ciddi adım atmayan, Filistin topraklarında İsrail'li halkı yerleşim projesi ile gasp eden İsrail Filistin'in bu adımının barışı tehlikeye atacağını söylüyor. Filistin'de her yer yıkık dökük ve kanlar içeriside iken İsrail barıştan bahsediyor. Filistin kazanmış olduğu statü ile artık Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (Den Haag) hukuksuz ve Birleşmiş Milletler'in almış olduğu kararları tanımıyarak Filistin topraklarında yerleşim projesinin durdurulması için müracaat edebilir. Tabi ki İsrail'de kendisine karşı gelebilecek haksız bir saldırı karşısında bu mahkemeye baş vurabilecek.
Sonuç itibarı ile Filistin'in bu adımı doğru ve yerindeydi. Türkiye'de baştan itibaren Filistin'de BM'de destek çıkacağını ve evet oyu vereceğine dair teminat vermişti. Ayrıca BM'de Davutoğlu Filistin lehinde bir konuşma yaptı ve tam olarak Türkiye'nin şüphesiz bir şekilde taraf olduğunu gösterdi. Bu tutum Türkiye Kamuoyunu düşüncesini de tamamen yansıtıyor. Ne yazik ki hükümet iç siyastte çoğu zaman kamuoyunu büyük bir çoğunluğunu istek ve taleplerini veya beklentilerini yansıtan bir tutum sergilemiyor.
Filistin'e tam devletleme yolunda kazanmış olduğu bu hak hayırlı uğurlu olsun.
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren