Sayı | Ausgabe: 269, 13.03.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.04.2024

Geçen sayımızda erken genel seçim üzerine biraz fikir yürütmüştük. Bu sayıda bu düşüncelere biraz devam edelim. Ekim ayında yapılacak seçimi kararsızlar belirleyecek. Zira mecliste temsil edilen partilerin hepsi merkez seçmene hitap ediyor. En populist takılan FPÖ’yü gölgede bırakacak siyasi açıklamalar ÖVP’nin yeni parti başkanı Kurz’dan geliyor. Populist ve yüzeysel siyaset çizgisinde Kurz ile Strache arasında kızgın bir mücadele sürecek. Kern bu durumu kullanıp ikisini kapıştırıp veya kapışmalarını seyredip akıllıca planlı ve projeli vaatlerde bulunursa ve inandırıcı bir siyaset yaparsa oyları kendi tarafına çekebilir. Ancak SPÖ’de diğer partilerle aynı çizgide populist ve yüzeysel bir siyaset yürütürse,  o zaman seçmen ÖVP veya FPÖ’ye yönelir, zira bu iki parti dururken merkezde olan seçmenler SPÖ’ye değil de bu iki partiye oy verir. Seçimlerde en iyi ve tutarlı siyasi çizgiyi yakalıyacak olan parti büyük bir oy kitlesini tarafına çekmeyi başaracak. SPÖ birinci parti olarak seçimden çıkmak istiyorsa, sosyal demokrat çizgisinden ödün vermeden siyaset yapmalı. Buna rağmen seçimde kaybetsede en azından tutarlı bir parti olduğunu göstermiş olur.

*******************************

VatandaşlıkSon dönemlerde vatandaşlık konusu bir hayli kızıştı. Olay sanki sadece Türkleri ilgilendiryorumuş gibi bir hava estiriliyor. Ortada bir sorun var. Bu soruna sebeb verenler hem Avusturya hem de Türkiye. Kesinlikle şahıslar değil. Avusturya vatandaşlığı verirken, vatandaşlığı verdiği sahıslara çok önemli olan konularda bilgi vermedi. Avusturya’da vatandaşlık daireleri en azından bilgilendirme sorumluluğu kapsamında Avusturya vatandaşı olanlara vatandaşlık belgesini verirken hangi durumlarda Avusturya vatandaşlığının kaybedilieceğini içeren bir açıklama broşürü verebilirlerdi. Böyle bir açıklama yapılmadığı için, Avusturya vatandaşı olan bazı kişiler T.C. Konsolusluklarında tekrar Türkiye vatandaşlığını girmelerinin bir sakınca doğurmuyacağını söyleyince tekrar Türkiye vatandaşlığına girdiler. Şimdi ceremesini çekiyorlar. Ancak Avusturya’nın da ciddi ciddi düşünmesi gereken bir husus var o da takriben 1980’li yıllardan bu yana seçimlere seçmen olarak katılıp da aslında Avusturya vatandaşı olmayanların seçimlere etkisi. Bunca yıldır Avusturya vatandaşı olmadan Avusturya’da yapılan seçimlere katılıp oy veren binlerce kişi var. Bu konuda ve bu mağdur durumda olan kişilerin durumunu düzeltecek bir yeni uygulama gerekmekte.Avusturya geçici bir yasa ile veya Vatandaşlık Yasasına bir ek ile mağdur olanlara belirli bir süre zarfında, mesela iki sene, alternatifler sunabilir; örnek: kim Avusturya vatandaşı olduktan sonra tekrar Türkiye vatandaslığını almışsa iki sene içinde vatandaşlık dairesine bir açıklama yaparak durumunun düzeltilmesi için talepte bulunabilir, ya Türkiye vatandaşı olarak kalacağını açıklar ve o kişi veya kişilere soruşturmasız 5 yıl olmak üzere ikamet müsadesi verilir veya o kişi veya kişiler aslında Türkiye vatandaşı olduklarını ancak Avusturya vatandaşı olarak kalmak istediklerini açıklarlar onlarada bir süre verilir o süre içerisinde Türkiye vatandaşlığından çıkarlar ve bu kişiler Avusturya vatandaşlığını kaybettikleri tarihten itibaren tekrar Avustruya vatandaşı sayılırlar. Avusturya vatandaşı olduktan sonra tekrar Türkiye vatandaşı olan ancak Avusturya yasasına göre çifte vatandaşlık olamıyacağını öğrenen ve sonra tekrar Türkiye vatandaşlığından çıkıp aslında vatansız kalanlar için de şöyle bir imkan tanınabilinir: bu kişiler de iki yıl içerisinde bir açıklama yaparlar ya Türkiye vatandaşlığını tekrar alırlar veya Avusturya vatandaşlığını kaybettikleri tarihten itibaren tekrar Avusturya vatandaşı sayılırlar. Tüm mecliste temsil edilen partilerin bu konu üzerinden populist seçim propagandası yapmaları yerine mantıklı bir çözüm üretmeleri ve bunca yıldır seçimlerde oy hakları olmadan oy kullananların etkiledikleri seçimlerin ne yapılacağı üzerine de kafa yormalılar.

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren