20.12.2017
ÖVP ve FPÖ hemen hemen koalisyon programı üzerinde anlaştılar ve hükümet kurulmak üzere. Bu yazı yayınlandığında hükümet büyük olasılıkla kurulmuş olacak. ÖVP ve FPÖ hemen hemen koalisyon programı üzerinde anlaştılar ve hükümet kurulmak üzere. Bu yazı yayınlandığında hükümet büyük olasılıkla kurulmuş olacak. Bakanlıklar FPÖ ve ÖVP arasında dağıtıldı. Pasta paylaşıldı yani.Başbakan Kurz olacak. Kurz bu durumda Avusturya Cumhuriyetinin 13. Başbakanı olmuş olacak. Başbakan yardımcısı Strache. Avrupa politikası ile alakalı konular başbakanlığa bağlanacak. Avrupa ile iliskileri kurulacak yeni hükümette de Kurz belirleyecek. Hangi bakanlık hangi partiye kalıyor (son anda değişiklik olmazsa):ÖVP: Maliye Bakanlığı, Ticaret (Ekönomi) Bakanlığı, Tarım ve Çevre Bakanlığı, Eğitim ve Bilim Bakanlığı, Aile Bakanlığı, Adalet BakanlığıFPÖ: İç İşleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Sağlık ve Sosyal Bakanlığı, Dış İşleri BakanlığıAvusturya’da yaşayan yabancıları en çok ilgilendiren bakanlıklardan bir tanesi İç İşleri Bakanlığı. Zira FPÖ’nün hükümet dolayısı ile bakanlıklarının görevlerini üstelenmesinden sonra estireceği siyasi rüzgara göre, yabancılar dairelerinde çalışan memurların tavrı yabancılara karşı değişebilir. İç İşleri Bakanı koltuğuna Herbert Kickl’ın oturacağı kesin gibi, bu da yabancılara karşı tutumun sertleşeceğine dair bir işaret olarak kabul edilebilir. Kickl, daha önce Haider’e konuşma metinlerini hazırlıyordu, taki FPÖ ve BZÖ ayrışması yaşanana kadar. Yazdığı dolayısı ile söylediği bazı şeyler ciddi tepki çekti; bunlardan bir kaç tanesini sıralayacak olursak; Fransa Cumhurbaşkanına (Jacques Chirac) „Westentaschen-Napoleon“ demişti, Avusturya’daki İsrail Topluluğunun Başkanı Ariel Muzicant için; „Wie kann einer, der Ariel heißt, so viel Dreck am Stecken haben“ (Pisliğe batmiş birinin ismi nasıl Ariel olabilir), buna karşılık Muzicant Kickl’e ağır cevap vermiş ve şunu demişti; „Kickl’in konuşması kendisine Goebbels’in (Goebbels Nazi rejiminde propogandadan sorumluydu) kışkırtmalarını ve konuşma şeklini hatırlatıyor.“ Bunu söylemesinin sebebi FPÖ’nün seçim propangandasında şu söylemleri kullanmasıydı; „Daham statt Islam“, Pummerin statt Müezzin“ ve „Abendland in Christenhand“. Bu gibi söylemlerin göz önünde bulundurduğumuzda İç İşleri Bakanlığı yabancıları bezdirme bakanlığına dönüşeceğe benziyor, umarız yanılırız.
*****************Bir kaç haftadır Türkiye’de ABD’de yürütülen Zarrab davası gündemden düşmüyor. Yandaş ve bazende yandaş olmayan medyayı okuduğumda akıl tutulması yaşıyorum. Bir örnek vererek konuyu özetlemeye çalışayım; düşünün, evinize hırsız, üç kağıtıcı, düzenbaz, karektersiz, ırz düşmanı olduğunu kesin bildiğiniz birini evinize alıyorsunuz ve onunla iş yapıyorsunuz, sonra bu kişi, sizi dolandırıyor, çalıyor çırpıyor, sizi, komşularınızla girdiği sahte ve düzenbaz ilişkilerle küçük düşürüyor, size zarar veriyor, sonra kalkıyorsun figan feryat ediyorsunuz, bu kişiyi düzenbaz, sahtekar, hırsız, karektersiz, rüşvetci ilan ediyor her fırsatta saldırıyorsunuz. Ya, size demezler mi, siz bunu bilerek yaptınız, şimdi niye feryat ediyorsunuz. Bu şekilde hareket eden birinin şikayet, feryat etme hakkı yoktur, mağduriyetten bahsetme hakkı da yoktur. Böyle birinin ipiyle kuyuya inerseniz kuyuda aşağıda karanlıkta kalırsınız, kimse de size inanmaz.
**************Yenı Yıl 2018Dünyada tüketime insanları ve doğayı sömürmeye dayalı vahşi kapitalist sistem var olduğu müddetce barışın hikayeden başka bir şey olmayacağından, klasik barış mesajı vermiyeceğim, zira kendimizi kandırmıyalım bu sistem içerisinde barış olmaz.Tüm okurlarımıza bulundukları şartlar dahilinde sağlık diler ve fazla sorunun olmadığı bir yeni yıl temenni ederim. Sağlıcakla kalın...
Share this with your friends: