Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

13.02.2020

Günümüzde çalışma saatlerinin uzunluğu göz önüne alındığında, vücudumuzda en çok etkilenen yerimiz maalesef ayaklarımız. Özellikle hizmet sektöründe çalışan kesimin uzun saatler boyunca ayakta çalışmak zorunda kalması nedeniyle ayaklarda çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Topuk dikeni de bu rahatsızlıklardan sadece biri.Günümüzde çalışma saatlerinin uzunluğu göz önüne alındığında, vücudumuzda en çok etkilenen yerimiz maalesef ayaklarımız. Özellikle hizmet sektöründe çalışan kesimin uzun saatler boyunca ayakta çalışmak zorunda kalması nedeniyle ayaklarda çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Topuk dikeni de bu rahatsızlıklardan sadece biri.
Topuk dikeni aslında topuktaki kemikte kemiksi-kıkırdakımsı bir yapının oluşmasıyla ortaya çıkar. Bu kemik yapısı zamanla ayak tabanının içine doğru büyüme yapar ve kasları da delerek, ileri vakalarda ayak tabanında dışarıya doğru, sivri bir çıkıntıya sebep olur.
Özellikle sabahları yataktan kalkarken yere basmada güçlük, yürürken ayağa çivi batması benzeri acı, akşamları ise otururken bile ayak tabanında sürekli sızlama hissi ile kendini gösterir.
Topuk dikeni çoğunlukla 40 yaş üstü kadınlarda görülmekle beraber, günümüz şartlarında genç nesilde de gittikçe artan bir oranda görülmeye başladı. Topuk dikeni oluşmasının en büyük nedeni yanlış ayakkabı seçimidir. Özellikle kadınların sürekli yüksek topuklu ayakkabı tercih etmesi, topuk dikeni oluşumuna davetiye çıkarır. Ayakkabının tabanının ortapedik olmaması, basma kuvvetini değiştirdiği için, kemikte düzgün olmayan büyümelere neden olmaktadır.
Yanlış ayakkabı seçimi yanında, sürekli olarak sert zeminde yürüyerek çalışmak zorunda olanlarda, özellikle koşu bandında olmak üzere devamlı ve uzun koşu yapanlarda, vücudun denge sistemi bozulduğu için hamilelerde, aşırı kilolularda ve ileri yaşlarda topuk dikeni oluşma oranı çok yüksektir.
Topukta yere basma ile kendini gösteren bir ağrı ile doktora başvurma durumunda, çekilecek bir röntgen filmi ile teşhis kolayca konabilir. Teşhis edilen topuk dikeninin yapısı ve büyüklüğüne göre seçilecek tedavi yöntemleri de farklıdır.
Öncelikle doğru ayakkabı seçimi yapılmalıdır. Hastaların çoğu, ayak yapısına uygun ayakkabılar ile ağrıdan büyük ölçüde kurtulabilmektedir. Yine topuk dikeninin büyüklüğüne göre, bazen özel yapım, taban kısmında, topuğun altına gelecek olan yere yerleştirilen yastık benzeri özel tabanlıklar sayesinde topuk dikeninin ilerlemesi ve ağrısı durdurulabilir.
Topuk dikeninde diğer tedavi yollarından biri, her gün düzenli olarak yapılan sıcak su banyosu sonrası masajdır. Ayaklar en az 15 dakika boyunca sıcak suda bekletilerek kasların yumuşaması sağlanır, daha sonra ağrı kesici merhem veya kremlerle masaj yapılarak dokuların yumuşaması sağlanır. Bu yöntemle ağrıdan tamamen kurtulmak mümkün değildir, ancak gün içerisinde oluşan ağrının büyük ölçüde azalması sağlanır. Ayrıca evde de çıplak ayakla yürünmemeli, yumuşak tabanlı terlikler tercih edilmelidir.
İleri seviye topuk dikeni hastalarında enjeksiyon tedavisi ile kortizon, ozon veya ağrı kesici diğer ilaçlar doğrudan doku içine verilebilir. Enjeksiyon tedavisinde, kemikleşmiş dokunun yapısına ve dokuya verdiği hasara bağlı olarak seçilecek yöntem değişebilmektedir.
İlaç enjeksiyonu dışında diğer bir yöntem, radyo frekansları ile taşın olduğu dokunun içine elektrik akımı verilerek, dokunun ısınması sağlanmasıdır. Böylece dokuda kendi kendine iyileşme tetiklenmiş olur. 
Daha sert, kemikleşmiş topuk dikeni tedavilerinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri de lazerle kemik dokusunun kırılmasıdır. Dışarıdan müdahale ile uygulanan lazer işleminde, kemik doku çok küçük parçalara ayrılır.
Topuk dikeni tedavisinde en son seçenek cerrahi müdahaledir. Yapılan diğer tüm tedavi yöntemleri başarısız olursa, son seçenek cerrahi ile sivrilmiş kemik dokusu olduğu yerden çıkarılır. Ancak, unutulmamalıdır ki, topuk dikeni tekrarlayabilen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle, tedavi sonrası mutlaka dikkat edilmeli, doğru ayakkabı ve terlik seçimi, fazla kilolardan kurtulma, zorlayıcı sporlardan uzak durma gibi önlemlerle, topuk dikeninin tekrarının önüne geçilebilir.
Size sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir kış diliyorum.
Soru, görüş ve önerileriniz için mail yollayabilirsiniz.Sağlıkla kalın...

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren