15.12.2020

Sinüzit, en iyi çekenin bildiği, halk tabiriyle, öldürmeyip süründüren cinsten bir hastalıktır. Çünkü ne yataklara düşürecek kadar hasta eder ne de tam anlamıyla iyileşir. Özellikle de kış aylarından başlayarak bahar sonuna kadar süren, kronik bir baş ağrısı ve geniz akıntısıyla kendini gösterir. İmmün sistemin zayıflaması, ani hava değişimleri, yeteri kadar dinlenememe vücutta her noktada olduğu gibi burunda da hastalıkların oluşmasına zemin hazırlar. Ayrıca burun içinde et büyümesi ya da kemik eğriliği de bu enfeksiyonun oraya yerleşmesine uygun ortam hazırlamaktadır.Sinüzit, en iyi çekenin bildiği, halk tabiriyle, öldürmeyip süründüren cinsten bir hastalıktır. Çünkü ne yataklara düşürecek kadar hasta eder ne de tam anlamıyla iyileşir. Özellikle de kış aylarından başlayarak bahar sonuna kadar süren, kronik bir baş ağrısı ve geniz akıntısıyla kendini gösterir. İmmün sistemin zayıflaması, ani hava değişimleri, yeteri kadar dinlenememe vücutta her noktada olduğu gibi burunda da hastalıkların oluşmasına zemin hazırlar. Ayrıca burun içinde et büyümesi ya da kemik eğriliği de bu enfeksiyonun oraya yerleşmesine uygun ortam hazırlamaktadır.
Sinüs, kelime anlamı olarak ‘boşluk’ , sinüzit ise ‘boşluktaki iltihaplanma’ demektir. Yüzümüzde, gözlerin altında, burnun her iki yanında boşluklar bulunur. Bu kısımlar, içeriye çektiğimiz havanın hem temizlenmesini hem de ısıtılarak içeri alınmasını sağlar. Bu amaçla nemli ve sıcak bir geçiş yoludur. Ama tam da bu sebepten dolayı da mikropların üremesi için çok iyi bir ortamdır. Buraya yerleşen mikropların atılması, yani sinüzitin kalıcı tedavisi de bu sebepten dolayı çok zordur.Sinüzit belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz;
• Burun tıkanıklığı• Kuru öksürük• Burunda yeşil veya sarı renkli akıntı• Baş ağrısı• Yansıyan diş ağrısı• Koku almada azalma• Ağız kokusunda artış• Yanaklarda, gözlerde ve alında hassasiyet, hatta ağrı hissi• Çok nadiren 38 dereceden daha yüksek ateş
Sürekli devam eden baş ağrısı ve burun akıntısı şikayetiyle doktora gidildiğinde öncelikle soğuk algınlığı gibi benzer hastalıklar elenmeli ve doktor tarafından sünizit teşhisi konulmalıdır. Böylelikle tedavisi için yapılacaklar daha kolay belirlenebilir. 
Sinüzit, yaşam kalitesini oldukça etkileyen bir hastalıktır ve maalesef tedavisi de çok ihmal edilir. Bir kaç basit yolla sinüzitten kaçınmak, var olan enfeksiyonu azaltmak için evde şunlara dikkat edilmelidir;
• Bolca sıvı tüketerek burun içindeki mikropların tutunabileceği, çoğalmasını sağlayan mukus tabakasını (sümük) inceltebilirsiniz.• Kuru havada bakteriler daha çabuk çoğalır. Bu nedenle özellikle yattığınız odayı mutlaka havalandırın ve nemli olmasına dikkat edin.• Tüm ısıtıcılar odadaki havanın kurunasına neden olur. Oturma odanızı veya çalışma alanınızı düzenli aralıklarla havalandırın.• Burun kanallarının açık olmasını sağlayın. Bunun için burun duş almak, yüzü sık sık yıkamak iyi gelir.• Rüzgarlı havalarda dışarıya çıkmak zorunda kalırsanız mutlaka burnunuzu ve ağzınızı koruyun.• Toz ve duman burun içine daha fazla mikrobun girmesine sebep olur. Bu nedenle tozlu ortamlardan kaçının.
Sinüzite karşı evde yapılabilecek tedavileri de şöyle sıralayabiliriz;
Tuzlu Su; Burun içini tuzlu suyla yıkamak hem oradaki mikropları uzaklaştırır hem de yenilerinin oluşumunu bir miktar geciktirir. Ayrıca yıkama sayesinde açılan kanallarla nefes almak da kolaylaşır. 1 çay kaşığı sofra tuzunun 1 su bardağı suda karıştırarak tuzlu su hazırlanabilir. Gün içerisinde istenildiği sıklıkta yapılabilir.
Buhar banyosu; Burun içini nemlendirir ve burun akıntısını artırarak çıkarılmasını kolaylaştırır. Özellikle genize doğru ilerleyen akıntılarda çok faydalıdır. Pek çok şekilde yapılabilir ama temel olarak kaynar suyun solunmasıdır. Kaynar su dolu bir kabın içine aromatik bir yağ, örneğin nane, ökaliptus, papatya vb., konularak yapılır. 
Yüksek yastıkla yatmak; genizdeki akıntının aşağıya akmasını sağlayarak gece rahat uyumayı sağlar.
Soğuk kompres; Sinüzit bazen o kadar çok ilerler ki, yüzde şişkinliklere neden olur. Bu da mikrobik enfeksiyon ağrısının yanı sıra şiş ağrısını da beraberinde getirir. Bunu azaltmak için yüze, özellikle elmacık kemiklerinin üstüne soğuk kompres uygulamak, o bölgedeki şişliği ve ağrıyı azaltacaktır.
Baharatlı ve acılı yemek yemek bazı kişilerde burun açıcı etki yapıyor olsa da bunun tedavi amaçlı kullanılabilmesi pek mümkün değildir. Bu tür yiyecekler doğrudan doğruya midedeki mide duvarına etki yaparak, tüm vücuttaki epitel dokuyu (deri bulunan her yer) uyarır. Dolayısıyla da burun duvarı da etkilenir ve bir tepki olarak buradaki kılcal damarlar büzülür, geçici bir rahatlama sağlanır. Ancak bunun sürekli olması hem mide duvarına zarar verebilir hem de belli bir süre sonra duyarsızlık görülübilir. Bu nedenle pek önerilmeyen bir yöntemdir.
Sağlıkla alakalı her konuda olduğu gibi, bu hastalıkta da öncelikle doktorunuza başvurmayı, doktorunuzun tedavi yöntemlerine uymayı ve gerekli ise ilaç kullanmayı hatırlatmak isterim. Evde yapılabilecekler elbetteki önemli ama asıl tedaviyi destekleyicidir.
Herkese sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yeni yıl dileklerimle.
Soru, görüş ve önerileriniz için mail yollayabilirsiniz.
Sağlıkla kalın...

Ausgabe: 277 / 08.11.2024 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 11.12.2024
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren