Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

15.06.2021

Sonunda beklediğimiz yaz geldi. Güneş tüm güzelliği ile parlıyor, bizi dışarıya çıkmaya davet ediyor. Ancak koruyucu kullanmadan uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak maalesef en hafifinden güneş çarpmasına neden olabilir. Güneş ışınları Uluslararası Kanser Araştırma Örgütünün sınıflandırmasına göre Grup 1 karsinojen, yani insanlar için kesin kanser sebebidir. Bu nedenle güneş ışınlarına karşı önlem almak şart.Sonunda beklediğimiz yaz geldi. Güneş tüm güzelliği ile parlıyor, bizi dışarıya çıkmaya davet ediyor. Ancak koruyucu kullanmadan uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak maalesef en hafifinden güneş çarpmasına neden olabilir. Güneş ışınları Uluslararası Kanser Araştırma Örgütünün sınıflandırmasına göre Grup 1 karsinojen, yani insanlar için kesin kanser sebebidir. Bu nedenle güneş ışınlarına karşı önlem almak şart.
Güneş ışınlarının gözle göremediğimiz 2 dalga boyu var: UVA ve UVB. İşte bu ışınlar sayesinde vücudumuz D Vitamini üretebiliyor ama onun yanında hücrelerimiz güneş ışınlarına yüksek dozlarda ve sürelerde maruz kaldığında tepki olarak rengini koyulaştırıyor. Aslen bronzlaşmak, güneşe karşı vücudumuzun savunma sisteminin çalışmasıdır. Yani bile isteye cildimizi yaşlandırmak istemiyorsak, bronzlaşmak çok da akıllıca değil.
Güneş kremi, günlük rutinimiz içinde olmazsa olmazımızdır. Evet, D vitamini üretebilmemiz için koruyucusuz şekilde güneşlenmek gerekli ama 15-20 dakikalık koruyucusuz güneşlenmek, ihtiyacımız olan D vitamininin tamamını karşılamaya yeter. Bu nedenle, güneş ışınlarından cildimizi korumak, hızlı yaşlanmanın önüne geçmek istiyorsak mutlaka güneş kremi kullanılmalıdır.
Peki hangi tür güneş kremi kullanılmalı? Güneş kremleri yapı itibariyle 3’e ayrılıyor: Fiziksel koruyucular, kimyasal koruyucular ve fiziksel-kimyasal karışık koruyucular.
Fiziksel koruyucular çinko oksit (zink oksid) ve titanyum dioksit içeren, sürüldüğünde cilt üzerinde beyaz bir tabaka bırakan koruyuculardır. Bu nedenle bebekler ve hassas ciltli insanlar için üretilen güneş koruyucuları bu tür fiziksel koruma sağlar. Sürüldüğünde cilt üzerinde tabaka oluşturarak güneş ışınlarının cilde zarar vermesini engeller.
Kimyasal koruyucular, cilde sürüldüğünde doğrudan emilerek iz bırakmadan kaybolur. Eğer kalıp gibi kalmasın, çabucak yayılsın isteniyorsa kimyasal filtleri olan güneş kremleri tercih edilebilir.
Karışık olanda ise, hem fiziksel hem de kimyasal olan koruyucular belirli bir dengede hazırlanır.
Fiziksel, kimyasal ya da karışık koruma sağlayan güneş koruyucularının koruma anlamında birinin diğerine üstünlüğü yok. Hatta kendiniz için kullandığınız fiziksel filtreli güneş koruyucusunu bebeğiniz için de kullanabilirsiniz. Önemli olan, koruma faktörüne göre ne kadar sıklıkla yenilediğinizdir. 
SPF (Sun Protection Factor / Güneş Koruma Faktörü ) her ürünün üzerinde yazar. Yazılan sayı, güneş kremini ne kadar sıklıkla tekrarlamanız gerektiğinin bir ifadesidir. SPF, normal bir cildin, direkt güneş altında kaç dakikada kızarma reaksiyonu göstereceğinin bir ölçütüdür. Örneğin, normalde 10 dakika güneşe maruz kalınarak kızarak bir cilt, SPF 15 içeren güneş kremi kullanımı sonrası 150 dakikaya kadar kızarmadan kalabilir. Bu hesapla SPF 50 içeren bir güneş kremi 500 dakikaya kadar koruyabilir. 
Ancak burada önemli olan pek çok nokta var. Eğer suyla temas varsa ya da terleme olursa, güneş kremi etkinliğini kaybeder. Ayrıca koruma faktörleri de çok önemli. İhtiyaca en uygun, koruma oranı yüksek güneş koruyucuları kullanmak, cilt sağlığı için yapılabilecek en iyi yatırımdır.
Tekrarlamak istiyorum; güneş çok faydalı ve sağlığımız için çok gerekli ancak doğru şekilde güneşlenme ve sonrasında korunma ile güneşin tadını çıkaracağımız nice güneşli günlere...
Herkese sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaz dileklerimle.
Soru, görüş ve önerileriniz için mail yollayabilirsiniz.Sağlıkla kalın...

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren