Bir kadın arkadaşım kocasından bahsetti bugün… Evlendiklerinden beri eşi hiçbir zaman çalışmamış. Yani biraz tembel bir adam düşünün. Ama baya baya tembel…Bir kadın arkadaşım kocasından bahsetti bugün… Evlendiklerinden beri eşi hiçbir zaman çalışmamış. Yani biraz tembel bir adam düşünün. Ama baya baya tembel…Kadın bu duruma yıllarca katlanmış ancak ihtiyaçlar artıp kocasından bir destek bulamayınca boşanmak zorunda kalmışlar.” Peki nasıl geçiniyordunuz?” diye sorduğumda “Ben çalışıyordum o da evde oturuyordu” dedi. Dayak var mı? Yok… Kötü söz var mı? Yok…Ama adam çalışmıyor… Peki bu şiddet mi?Eğer bu soruya “Evet” cevabı verirsem erkekler “Biz çalışıyoruz, eşlerimize bakıyoruz biz de şiddete uğramıyor muyuz?” diyecekler.Bunu bildiğim için arkadaşıma birkaç soru daha sordum. Soru: “Kocan evde yemek yapıyor muydu?” Cevap: “Hayır canım, işi olmazdı.”Soru: “Ev temizliği ve çocukların okuluyla ilgileniyor muydu?”Cevap: “Çocukların okullarıyla zaman zaman ilgileniyordu ama ev temizliğiyle ilgisi yoktu.”Kadının farkı evinde çalışmasıdır. Ev hanımı olmak öyle sanıldığı gibi çok kolay bir iş değildir. Ciddi alana son derece önemlidir. İyi bir organizasyon yeteneği ister. Tabii ki evde oturup saçma sapan sabah kuşağı programları izlemiyorsanız… Tercih meselesi yani…Her neyse yukarıda verdiğim örnek şiddetin bir başka çeşididir. Bu tür şiddeti diğerlerinden ayıran en belirgin özelliği zaman içinde alışkanlık yaptığı için fark edilemez olduğudur. Kısacası, şiddete uğradığınızı anlayamazsınız arkadaş… Konduramazsınız bir türlü… Çünkü görünen bir şey yoktur. Kolunuz bacağınız yerindedir yani, anlatabildim mi?Bir diğer örnek de sürekli olarak ailenin deli ferdinden işittiğiniz hakaret, tehdit gibi sözcüklerin şiddet olduğunu fark etmeyişinizdir. Bu kişi ailenizdendir çünkü… Böyle kelimeler kulağınızda alışkanlık yapar ve ancak bir gün birisine söyleyince anlarsınız işin ne boyutta olduğunu…Ben yaşadım ondan biliyorum… Şiddete alışmak diye bir durum var. Şaka yapmıyorum ama gerçekten fark etmiyorsunuz ya da şiddete uğradığınız için kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Hak ettiğinizi düşünürsünüz ya da yeterince iyi olmadığınızı…Mesela aşağıdaki gibi cümleler kurarsınız:* Gördüğüm muameleyi hak ediyorum çünkü ben yanlış yaptım veya yapıyorum,* Amcam, dayım, babam bana istedikleri gibi kötü davranabilirler,* Şiddet gördüğümü ortaya çıkarırsam herkes beni ayıplar,* Yeterli olmadığım için sürekli şiddet görüyorum.Eğer yukarıdaki cümlelerden bir veya birkaçını kuruyorsanız emin olun ki yanlış yoldasınız… Doğadaki hiçbir canlı şiddeti hak etmez. Ve hiçbir akrabalık ilişkisi sizin üzerinizde kötü davranışlar sergilenmesine sebep değildir.Herkes özeldir ve kaliteli –mutlu bir hayat sürdürmeye hakkı vardır. Sizleri haklarınızdan alıkoyan her kim ve durum var ise lütfen “Hayır” deyin… Artık karşı durun,Bugünden sonra susmayın,Ne gerekiyorsa yapın!Kendiniz için yapın.Kendinize olan sevgi ve saygınız için durmayın…“Hayır!” demek için bir karar alın ve lütfen bunu uygulayın…Sevgiler,
ŞİDDETİN FARKINA VARIN…
Ausgabe: 277 / 08.11.2024 /
Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 11.12.2024
Köşe Yazarları | Autoren
Türkçe Afrikaans Shqip العربية Հայերեն Azərbaycan dili Euskara Беларуская мова Български Català 简体中文 繁體中文 Hrvatski Čeština Dansk Nederlands English Eesti Filipino Suomi Français Galego ქართული Deutsch Greek Kreyol ayisyen עִבְרִית हिन्दी Magyar Íslenska Bahasa Indonesia Gaelige Italiano 日本語 한국어 Latviešu valoda Lietuvių kalba Македонски јазик Bahasa Melayu Maltese Norsk bokmål فارسی Polski Português Română Русский Српски језик Slovenčina Slovenščina Español Kiswahili Svenska ไทย Українська اردو Tiếng Việt Cymraeg יידיש
Köşe Yazarları | Autoren
Share this with your friends: