Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

16.01.2020

Aşk olsun istiyorum…Aşk olsun istiyorum…Bu yıl, ümitlerin tükendiğini düşündüğümüz anda tünelin sonunda ışığın göründüğü, muhteşem güzellikte bir yıl olsun. Arap saçı haline gelen olayların çözüldüğü, belirsizliklerin kristal kadar net ve temiz hale geldiği bir yıl diliyorum. Benim gibi şansızların kapısını kalbi en güzel olan çalsın artık değil mi? Hatta kapıyı çalmakla kalmadan içeri girsin artık…Dileklerimiz kabul olsun, herkimin yanımızda uyumasını istiyorsak o gelsin… Güneşin ilk ışıklarını kimi görerek karşılamak istiyorsak “O” olsun…Aşk olsun derken bu “Oldurma” işinin zorluğunun farkındayım. İnsanların yüreksiz bir o kadar çaresiz, kolaya alışmış olduklarını analiz edecek kadar yaşadım. Ama hayatın her zaman bizler için hazırladığı birtakım sürprizler vardır…  Çoktan seçmeli soruların olduğu, deneme yanılması bol bazı sürprizler… Sadece hayatın patron olduğu senin de piyon rolünde bulunduğun fanteziler… Dener seni, iyiyi verir dener, kötüyü verir sonra bir iyi bir kötü, nakavt olursun… Amaç sen her durumda ayakta kalabiliyor musun? Aşkı seçebiliyor musun? Yoksa korkup kaçıyor musun? Ona bakmaktır…   Ben her durumda Aşk olmasını diliyorum, aşk kazansın istiyorum… Hayat bir kere, en azından hatırladığımız kadarıyla tek bir tane… O hayatı elde etmek için - yani istediğimiz olanı almak için-  ne kadar çaba göstermek gerekiyorsa fazlasını yapmalı… Neden mi? Çünkü insanların aşkla yan yana gelmesi çok zahmetli… Bu yüzyılda birbirinin gözlerine bakarken ısınmak Cennetin kapısını kırmak kadar zor…Düşünsene, yeni bir ev, hayalini kurduğun şehrin ışıkları, rüyadaymış gibi uyanmak… Artık hiçbir şeyden korkmamak… Sonra dışarı çıkmak, özgürce onun elini tutmak, yağmurda ıslanmak, güneşle kavrulmak, yeni yemekler denemek… Kısacası her şeyin yeni olması… Aşk bu! Kesinlikle değer! Her anına değer! Böyle bir şey bulduysanız vazgeçmeyin, Bulduysanız bırakmayın, Bulursanız tutunun… Bulmak için arayın, Ya da en iyisi kendinizi ona bırakın! Çünkü aşk gelir… Onun vakti yoktur! O herhangi bir nedene bağlı değildir… Katıksız aşk, tam da her şey bitti derken ışıltılı gözlerle durur önünüzde… Aşk gelir, eğer ona sahip çıkmazsanız, onu sürekli iteklerseniz yaşamda yalnızca bir canlı olarak bulunmaya devam edersiniz. Aşk bir gün, bir an, diğerlerinin arasından sıyrılıp gelir, durduramazsınız… O, sisli bir akşamüstü koltuğunuzda oturmuşken odanın kapısını açar, içeri girer ve uzun uzun bakar size… İçiniz ısınır… Yeniden hayattayım dersiniz. Onun için hayatta kalırsınız… Yaşama aşk için tutunmak ne güzeldir!Bunun değerini her kim bilirse yeniden doğmanın tadına varmış demektir. Yeniden doğmak, küllerinden tekrar ayağa kalmak! Her defasında aşkın gücüyle aynı hevesle yaşamaya devam etmek… Her ne olursa olsun kendini onun kollarına bırakmak…Her durumda ama! Her ne olursa olsun, uçurumdan yuvarlanmak pahasına olsa bile aşkın kollarında olmak ne güzeldir.Ben aşkı istiyorum! Bu defa en güzelini, en merhametlisini kendime ayırıyorum! Biliyorum ki hayatın bana çok borcu var… Üzüldüğüm, vazgeçtiğim her anın bedeli için o aşkı istiyorum. Bu zamana kadar akan her damla gözyaşı için kendime o beklenmedik aşkı alıyorum…  Dünyada keşfedilecek her şey için, birlikte yola çıkmak için… Küllerimden yeniden doğup yaşamaya devam etmek için,Aşk için,Aşk ile,Bu yıl…

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren