12.05.2021

Kısa süre önce yine büyük bir dolandırıcılık hadisesine şahitlik ettik. Thodex şirketinin sahibi Fatih Özer 2 milyar doları alıp yurtdışına kaçtı. Bu olayın Avusturya dan da çok sayıda mağdurları olduğunu düşünüyorum.Kısa süre önce yine büyük bir dolandırıcılık hadisesine şahitlik ettik. Thodex şirketinin sahibi Fatih Özer 2 milyar doları alıp yurtdışına kaçtı. Bu olayın Avusturya dan da çok sayıda mağdurları olduğunu düşünüyorum.
Bu tür aldatılma olayları ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Dün “Çiftlik  Bank olayı gündemi meşgul ederken bugün Bitcoin çıktı. Daha önce 90 lı yıllarda Konya menşeli Holdinglerin gurbetçilerden çarptığı paraları konuşuyorduk. Bugünkü küçük hacimli yazımda nerelerde hata yaptığımızı irdeleyip, gelecekte bu tür tuzaklara karşı nasıl tedbir alabileceğimizi anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle toplum olarak havadan, kolay yoldan para kazanmaya çok hevesliyiz. Hemen herkes yorulmadan, terlemeden, kısa yoldan köşeyi dönmek istiyor. Realite ile gerçek arasındaki ayrımı yapmakta zorlanıyoruz. Sıkıntılarımız bizi çölde susayan bir yolcunun serap görmesi gibi yanıltıyor. Şayet maddi bir problemimiz varsa bundan kurtulmak veya daha fazla para kazanmak için bir çıkış yolu arıyoruz. Tabii içinde bulunduğumuz şartlar ve gerçeklerle yüzleşmek bize zor geldiği için bu durumda iken hemen önümüze ilk gelen  ütopik, ayakları yere basmayan bir teklif bize cazip geliyor. Önce belki gelen teklife şüphe ile yaklaşıyoruz ancak karşı tarafın sadece işin olumlu ve çekici tarafını anlatıp işin rizikosunu anlatmaması bizi etkiliyor. Bir süre sonra temennilerimize gerçekmiş gibi inanmaya başlıyor ve onlara sıkı sıkaya yapışıyoruz. Oysa “bedava peynir sadece fare kapanında olur” sözünü unutuyoruz. Tosya ya pirince giderken evdeki bulgurdan oluyoruz.Dünyanın her tarafında değişmeyen bir ilke var: Bir sistemden beslenen o sistemi asla eleştirmez, yanlış taraflarını söylemez. Bugün siyasileri destekleyen köşe yazarları, medya mensupları kendi mahallelerindeki yanlışları anlatmazlar, onların üzerlerini örtüp devamlı muhalif tarafın yanlışlarını dile getirirler. Oysa gerçek çok yönlüdür, kimse hatadan beri değildir. 
Bir konuyu analiz ederken döne döne hiç boşluk bırakmadan, çepeçevre  kendi zaaflarımızın etkisinde kalmadan değerlendirebilmeliyiz.Bir hata yaptığımız zaman işin içinden sıyrılıp, başka bir suçlu aramak yerine faturayı kendimize kesmeliyiz.Hiç bir zaman bilmediğimiz, anlamadığımız işin içine girmemeliyiz. Bir kişinin dindar olması, onunla akraba olmamız, komşu olmamız onunla iş yapmamız için geçerli bir kriter olmamalıdır. Biriyle şayet bir ortaklık yapılacaksa anlaşmalar en ince detayına varıncaya kadar yazılı ve resmi makamlarda geçerliliği olacak şekilde düzenlenmelidir.Güvenin kontrola mani olmadığı unutulmamalıdır. Kendi tecrübemiz ve birikimimizin olmadığı bir konuda bir başkasının bilgisine ve o işteki derinliğine güvenerek o işe girmemeliyiz.
Avusturya ya ilk geldiğim 1983 yılından itibaren ORF de yıllarca “XY Ungelöst” adlı bir programı takip ettim. Programda faili meçhul olaylar canlandırılarak anlatılıyor ve seyircilerden yardım talep ediliyordu, bir sonraki hafta proğramın özeti verilerek seyirci desteği ile çözülen olaylar açıklanıyordu. Bu proğram ilk defa 1967 yılında ZDF tarafından Almanyada  yayımlanmaya başlamış, 1968 -2003 yılları arasında   ORF ve SRF in katılımı ile Avusturya ve İsviçrede ortak yayın olarak gösterilmiş. Proğram zannediyorum şimdi sadece Almanyada devam ediyor. Ben bu yayımdan çok istifade ettim, çok faydalı, halkı bilinçlendirici bir proğram. Uzman kişiler halkın tuzağa düşmemesi için uyarılarda bulunuyorlar, aktüel konulara da yer veriliyor. Ben en son Bitcoin konusunda bir “XY Ungelöst” seyrettim. Artık günümüzde her türlü dolandırıcılık deşifre ediliyor, sahtekarların iplikleri tek tek pazara çıkarılıyor. İsteyen konu başlığını verip Google arama motorundan istediği bilgiye ulaşabilir. 
Dijital para ile para kazandırma amaçlı şirket kuran Fatih Özer gazetede çıkan haberlere göre topladığı paraları yurt dışına çıkarmadan bir gün önce ailesi ile iftar yapmış, yani dindar biri. Ama diğer taraftan binlerce insanı mağdur edebiliyor. İnsan evladı iyi ve kötüyü yapabilecek şekilde kodlanmış. Beynimiz bize kestirme yoldan zengin olmayı telkin ediyor. Yani insan hem kendi içinden buna ister “nefs”,ister “beyin” deyin, hem de dışardan taarruzlarla karşı karşıya kalıyor. Yani işimiz kolay değil!
Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki; akçeli işler söz konusu olduğunda  acele etmemek, çapraz sorgulama yöntemini kullanmak, etraflı düşünmek, uzmanlardan destek almak, bilginin doğruluğunu teyit ettirmek bizi hata yapmaktan kurtaracaktır.

Ausgabe: 277 / 08.11.2024 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 11.12.2024
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren