12.09.2023
Hayatının yarıdan fazlasını Avusturyada geçirmiş ve 25 sene de değişik seviyedeki okullarda ders vermiş biri olarak bu ülkedeki eğitim sistemini başarılı bulduğumu söyleyebilirim.Hayatının yarıdan fazlasını Avusturyada geçirmiş ve 25 sene de değişik seviyedeki okullarda ders vermiş biri olarak bu ülkedeki eğitim sistemini başarılı bulduğumu söyleyebilirim.
Bunun kıymetinin bilinmesi gerekir.Peki hangi kritere göre bu değerlendirmeyi yapıyorum? Kendime göre bir kaç kriterim var. Bir defa okullarda çeşitlilik var, seçenek imkanı fazla. Böylelikle her öğrenci kendi mizacına, ilgi alanına uygun veya yakın bir bölüm seçerek öğrenimini tamamlayabilir. Tabii bizim insanımızın okullardaki çeşitlilikten haberdar olup olmadığı konusunda şüpheliyim. Bu da bizim eksikliğimiz. İkinci olarak Avusturyada ileri yaşlarda okumak isteyenlere büyük bir alan açılıyor, akşam okulları var, çok sayıda emekli değişik okullarda okuyor. Tamamlama okulları var, öğrenime ara verenler veya daha yüksek seviyedeki bir okula gitmek isteyenler sadece aradaki farkı öğreniyorlar, gittikleri yeni okula birinci sınıftan başlamıyorlar. Bir ortaokul mezunu yıllar sonra küçük kurslara katılarak üniversitede okuyabiliyor. Tabii 15 yaşındaki bir genç orta okuldan sonra üniversiteye gidemez önce matura yapması lazım. Ama orta okulu bitiren ve matura yapmamış biri 22 yaşına geldiğinde kendisinde okuma hevesi oluştu ise devlet ona üniversite veya yüksek okulda okuma hakkı tanıyor. Sadece okuyacağı bölümle ilgili küçük şartlar isteniyor. Çünkü devlet uluslararası arenada eğitimli bireyleri sayesinde ayakta kalacağına inanıyor ve eğitimi toplumun tabanına yaymaya çalışıyor.
Üçüncü olarak Avusturyada eğitimi kaliteli yapan husus müfredatta ezberciliğe yer verilmeyip öğrencilerin hayatta kullanacakları bilgilerin verilmesidir. Öğrencinin kafası ansiklopedik bilgilerle doldurulmuyor. Dersler daha çok yetenek geliştirmeye yönelik. Bireysellik destekleniyor.
Dördüncü olarak bu ülkede liyakate çok önem veriliyor. Özellikle eğitim dalında hizmet veren insanlar gerçekten mesleklerini severek ve büyük bir özveri ile yerine getiriyorlar. Özellikle öğretmenler meslek seçerken kesinlikle para odaklı düşünmüyorlar. Kendilerini tatmin etmek ve bir insana dokunmak için öğretmen oluyorlar. En azından ben öyle görüyorum. Her öğretmen her sömestre kendi branşı ile ilgili gelişme ve yetiştirme kurslarına katılarak bilgisini güncelliyor.
Bu sene okula başlayacak ikinci büyük torunuma sınıf öğretmeni bir mektup göndermiş. Öğretmen hanımın müsadesine sığınarak mektubu tercüme edip buraya alıyorum:
„Sevgili ……Kısa bir zaman sonra okul çocuğu olacaksın!Henüz başkaları sana mektup ve kitap okuyacaklar. Ama çok uzun olmayan bir zamanda artık sen de okuyup yazacak ve hesap yapabileceksin.Yaptığın okul yolculuğunda sana refaket ediyor olacağım için çok mutluyum.Yakın bir zamanda biz bir birimizi hergün görecek, beraber gülecek, beraber öğrenecek ve yeni arkadaşlar edineceğiz.Seni ve diğer çocukları tanıyacağım için çok seviniyorum.Kucak dolusu selamlarSınıf öğretmenin“
Torunum kadar mektuba ben de çok sevindim. Kendi kendime „işte Avusturya farkı“dedim. Çocuk bilmediği bir dünyaya adım atarken ona güven vermek, endişelerini yenmek ve ona değer verdiğini göstermek adına kelimeleri özenle seçilmiş bir mektubu kaleme almayı çok anlamlı buldum. Avusturyada çocuğu okula başlayacak çoğu ebeveynler bu tür mektuplar alıyorlar.
Okulu yönetimi anne ve babalarla uyumlu bir işbirliği için gayret gösteriyor.
Tabii herkesi menmun edecek bir eğitim sistemi henüz dünyada icat edilmedi. Bundan dolayı elbette sistemden şikayet edenler de olacaktır.
Burda Arnold Schwarzenegger in bir gazeteye verdiği mülakati hatırladım. Arnold Schwarzenegger kendisinden bir yaş büyük olan kardeşini 1971 yılında bir trafik kazasında kaybetmiş. Kardeşi Meinhard alkollü iken araç kullanmış ve bir ağaca çarparak hayatını kaybetmiş. Schwarzenegger „Babam asker kökenli çok disiplinli bir insandı, bizi dövdüğü de olurdu, kardeşimle beni sık sık yarıştırırdı. Meinhard okulda çok başarılıydı. Ama ailemin sert tutumu kardeşime ağır gelmişti. Beni ben yapan, beni yukarılara taşıyan, başarılı olmamı sağlayan eğitim metodu kardeşimin hayatını mahv etmişti“ diyor. Arnold Schwarzenegger bugün 75 yaşında, 60 lı yıllarda Amerika ya gitmiş. Onun çocukluk yıllarında maalesef dayak tüm dünyada bir olgu idi. Bunu bugün tasvip etmemiz mümkün değil!
Başarı için de disiplin, plan proğram şart bu da asla yadsınamaz!
Avusturya daki eğitimin, fırsatların, sistemin farkında olmanın, okulla, sınıf öğretmeni ile iyi ilişkilerde bulunmak için gayret göstermenin çocuklarımızın başarılarına katkı sağlayacağını düşünüyorum ve samimi olarak bu ülkede eğitim görenlerin şanslı olduklarına inanıyorum.
Share this with your friends: