John Fire Lame Deer

10.10.2025

John Fire Lame Deer, 1903- 1975 yılları arasında yaşamış bir Kızıldere Kabilesi nin şefidir. Onun  kitaplarında ve halka açık konuşmalarında yaptığı birçok ifade ve anlatı sosyal medyada geniş bir yer buldu. En önemli konuları arasında Batı kültürünün eleştirilmesi ve açgözlülük ile tüketimin doğayı yıkması, tüm canlıların birbirine bağlılığına vurgu ve basit bir yaşam biçiminin gerekliliği yer alır. 1960’lar ve 1970’ler boyunca Amerikan Kızılderili vatandaşlık hareketindeki rolü ve yaşam öyküsünü ile Lakota’nın geleneklerini belgelemek için yazar Richard Erdoes ile çalışmasıyla tanınır.John Fire Lame Deer, 1903- 1975 yılları arasında yaşamış bir Kızıldere Kabilesi nin şefidir. Onun  kitaplarında ve halka açık konuşmalarında yaptığı birçok ifade ve anlatı sosyal medyada geniş bir yer buldu. En önemli konuları arasında Batı kültürünün eleştirilmesi ve açgözlülük ile tüketimin doğayı yıkması, tüm canlıların birbirine bağlılığına vurgu ve basit bir yaşam biçiminin gerekliliği yer alır. 1960’lar ve 1970’ler boyunca Amerikan Kızılderili vatandaşlık hareketindeki rolü ve yaşam öyküsünü ile Lakota’nın geleneklerini belgelemek için yazar Richard Erdoes ile çalışmasıyla tanınır.Lame Deer in öne çıkan açıklamalarından kesitler;Batı kültürüne eleştiri: Lame Deer, beyaz toplumun doğayı yok eden açgözlülüğünü ve tüketimciliğini eleştirir. Sonsuz haz arzunun yok oluşa yol açacağını savunur.Doğa ile bağlılık: Ana tema, tüm canlıların Dünya ile olan derin bağlılığıdır. Doğayı anlamanın, dünyanın bilgeliğini kendisinden okuyabilmenin yolu olduğuna vurgu yapar.Şifacı/bilgemenin rolü: Bir şifacının köklerinin derinlere, toprağa bağlı olması ve doğayı adeta bir kitap gibi okuyabilmesi gerektiğini ifade eder.Basit, doğal bir yaşam biçimi: Lame Deer, daha basit bir yaşamı savunur ve teknolojik “ilerlemenin” çevreye zarar vereceğini uyarır.Dengeyi yeniden sağlama: Şifanın gerekli olduğuna ve “Makine”nin bir gün duracağı, bunun daha basit ve daha iyi bir yaşam biçimine yol açacağına inanır.Anlamı ve mirası:Kitaplar: En bilinen eseri muhtemelen “Lame Deer, Seeker of Visions”dır; Richard Erdoes ile birlikte yazmıştır. Orada yaşam öyküsünü, gençlik yıllarında gördüğü vizyonları ve Lakota’nın kutsal kültürünü paylaşır.Kamusal konuşmalar: Kızılderili vatandaşlık hareketinde öne çıkan bir sese sahipti ve 1974 Boston Indian Week gibi etkinliklerde konuşmalar yapmıştır.Amaç: Dünyaya bir ayna tutmak, farklı bir bakış sunmak ve “kaybolmuş ve karışık dünyamızda sağlıklı bir ses” getirmek istediğini belirtir, wildancestors.blogspot.com böyle yazıyor.John Fire Lame Deer’in insanlığa en önemli mesajı, temel olarak doğayla uyum içinde yaşamak ve tüm canlıların birbirine bağlı olduğuna saygı göstermekti. Özetle:- Her şeyin birbirine bağlı olduğu düşüncesi: İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve toprak aynı kaynaktan yaratılmıştır; aralarında karşılıklı saygı ve sorumluluk vardır.- Doğaya saygı ve alçakgönüllülük: Doğaya zarar vermeden, aşırılıklardan kaçınarak yaşamayı öğütler.- İçsel barış ve ruhani denge: İçsel dinginlik, savaşmazlık ve materyalizmden uzak durma önemli değerler olarak öne çıkar.- Yaşamın her anında ahenk ve alaka: İnsanların birbirleriyle, toplulukla ve gelecek kuşaklarla olan ilişkileri de önemlidir.Lame Deer in tüm dünyada çok yankı bulan ve biraz da ironi ile yaptığı konuşma :„Beyaz  kardeşlerimiz bizi uygarlaştırmak için gelmeden önce, hiç hapishanemiz yoktu. bu yüzden aramızdan suçlu çıkmazdı. hapishane yoksa suçlu da yoktur... kapılarımızın kilidi yoktu bu yüzden hırsız da yoktu. eğer aramızdan biri at, çadır ya da battaniye edinemeyecek kadar yoksul ise bu ihtiyaçları kendisine hediye edilirdi.özel mülkiyete çok büyük önem verecek kadar uygarlaşmamıştık. para nedir bilmiyorduk. Bu yüzden bir insanın değeri sahip olduklarıyla ölçülmezdi. Zaten başkalarına verebilmek için bir şeyleri toplardık. Yazılı hiç bir yasamız, dolayısı ile avukatlarımız ve politikacılarımız da yoktu. Bu yüzden birbirimizi aldatmak ve kazıklamak durumunda da kalmazdık.Demek ki beyaz adam gelmeden önce kötü durumdaymışız. Beyaz adamın uygar bir toplum için son derece gerekli olduğunu söylediği bu temel şeyler olmadan binlerce yıl hayatta kalmayı nasıl başarabildik bilmem ki?"