Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

17.01.2023

EN ÇOK NELERİ ARAŞTIRDIK

2022 yılında yaşanılan bunca önemli olayı geride bırakarak yeni yıla giriş yapmış bulunuyoruz. Temennim o ki gelen yılın gideni aratmaması. Peki bizler 2022’de en çok neleri merak etmişiz, neleri aramışız, gelin beraber bir inceleyelim. Popüler arama motoru her yıl yaptığı gibi 2022 yılı için de en çok arananları açıkladı.  Dünya genelinde en çok çevrimiçi bir kelime oyunu tıklanırken, Avusturya ise en çok Ukrayna kelimesini aradı. Türkiye’de liderlik Dolar/TL paritesinde. Bana sorarsanız bu aramalar alelade değil, uzunca çıkarım yapılabilecek donelerdir. Peki bu sonuçlar bizlere neyi işaret ediyor?2022 yılında yaşanılan bunca önemli olayı geride bırakarak yeni yıla giriş yapmış bulunuyoruz. Temennim o ki gelen yılın gideni aratmaması. Peki bizler 2022’de en çok neleri merak etmişiz, neleri aramışız, gelin beraber bir inceleyelim. Popüler arama motoru her yıl yaptığı gibi 2022 yılı için de en çok arananları açıkladı.  Dünya genelinde en çok çevrimiçi bir kelime oyunu tıklanırken, Avusturya ise en çok Ukrayna kelimesini aradı. Türkiye’de liderlik Dolar/TL paritesinde. Bana sorarsanız bu aramalar alelade değil, uzunca çıkarım yapılabilecek donelerdir. Peki bu sonuçlar bizlere neyi işaret ediyor?
Dünya geneliyle başlayalım. Klasik olan bulmacanın inove edilerek internet ortamına uyarlanmış hali listenin başında yer alıyor. Bu bulmaca aslında Dünya genelinde insanlığın kendini ne kadar sıkıntılı hissettiğini ortaya koyuyor. Kişiye içinde bulunduğu kaotik durumların aksine, karşısında duran boşlukları herhangi bir yöntem ya da plan olmadan, içgörü ile sadece kendi aklını kullanarak doldurmaya çalıştığı kişisel bir alan ve zaman sağlayan bulmacalar, gerçek hayatın toplumsal ve profesyonel labirentinin aksine, bir çözüm vadederek kişi üzerinde bütünlük algısıyla tatmin edici bir etki oluşturuyor. Bir çözüme ulaşıldığında salgılanan dopamin sayesinde stres altındaki kişi rahatlıyor, kafa dağıtıyor ve kendini mutlu hissediyor. 
Avusturya’da en çok aranan kelime olan Ukrayna ise, bana sorarsanız aslında halkın gerek bencil gerekse empatik bir endişe içinde olduğunu gösterir nitelikte. Bu endişede Ukraynalıların Avrupa’nın çeşitli ülkelerine sığınmalarının da payı olduğunu düşünüyorum. Avusturya’da yaşayan biri olarak gözlemlediğim şey halkın Rusya-Ukrayna savaşının etkilerinden düşünülenden daha fazla korku duyduğu. Bu durumu bazen tedirginlik nedeniyle boşalan market rafları, bazense enerji krizi ve pahalılığı sebebiyle tepkili halka yapılan yardımlar ortaya koyar nitelikte. 
Türkiye’de yapılan aramalarda liderlik koltuğunda Dolar/TL paritesinin oturuyor olması aslında uzunca bir hikâyeyi özetler gibi. Burada bahsi geçen Dolar yalnızca bir para birimi değil, halkın psikolojik ve maddi endişesinin bir simgesi. Ekonominin gidişatından duyulan endişe ise “Dünya’dan kopma” ve geçim korkularını tetikliyor. Bu kriz durumu ise toplumun insanlara ve geleceğe olan güven duygusunu olumsuz etkiliyor. 
Geçtiğimiz sene gündemi meşgul edip ses getiren diğer başlıklarsa, Kraliçenin ölümü ve Dünya Kupası oldu.
Kraliçenin ölümünün başta Büyük Krallık olmak üzere tüm dünyayı “yasa boğduğu” haberleri yapıldı. Hiç şüphesiz ki devlet cenaze masraflarının kamu parasıyla finanse ediliyor olması, faturayı ödeyecek olan vergi mükelleflerinin üzüntüsünü arttırmıştır. Alman dilinde de karşılığı olan “Mitleid”, yani büyük bir üzüntü ve empatiyle başkasının acısını paylaşmak, tabi ki insani bir duygudur, fakat bu durum kraliyet ailesinin ırkçı, cinsiyetçi veya aşağılayıcı ifadelerinin “gaf” olarak nitelendirilerek göz ardı edilmesine bir bahane değil. İnsan haklarına, demokrasiye veya Dünya yararına katkıları olup olmadığı tartışılması gereken bu “soylu” ailenin kaybı yerine, üzüntü duyulması gereken daha önemli konular olduğu kanısındayım.
Gelelim Dünya Kupasına; Katar’ın ev sahipliği yapma hakkı kazanmasından bu yana, turnuva için yedi yeni stadyum, yeni bir hava alanı, yeni yollar ve 100 dolayında yeni otel inşa edildi. Her ne kadar hükümet sayıyı yalanlasa da Hindistan, Pakistan, Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’dan gelen 6 bin 500 göçmen işçinin kötü çalışma şartları nedeniyle hayatlarını kaybettikleri iddia ediliyor. Ayrıca bazı işçilerin maaşlarını alamadıkları ve Katar’ın ücretlerinin ödenmemesini protesto eden göçmen işçileri sınır dışı ettiği güçlü iddialar arasında. Üzerine konuşulması gereken bunca insani sorun varken, sade ve centilmen bir spor müsabakası olmaktan çok uzak olan ve tonla paranın döndüğü Dünya Kupası’nın gerçekleşmesi bize ne “katar” diye sormadan edemiyorum doğrusu. 
Yeni yılda herkesin daha güzel ve adil bir dünyada yaşamak adına elini taşın altına koymaktan çekinmemesi, herkesin “Dünya vatandaşı” olma bilinci ile hareket etmesi ümidimle.

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren